17 Aralık 2013 Salı

akşamın keskin soğuğu okşarken başımı...


yazmadım ama buradaydım...

19.39

12 Aralık 2013 Perşembe

boğazımı kesecek bıçakla öpüştüm...


-dudaklarınla mühürlediğin pullar ve saklı cümlelerinin mezarı mektuplar tüm hazinem.
- ''ya paran ya canın'' dememişti oysa eli titreyen katil bakışlarım.
-peki sövdün mü hiç nefeslerine ?
-boğazımı kesecek bıçakla öpüştüm ben...
-beni yakan ateşi besledim ben göğsümde...
-keşke der misin hiç peki ?
-kibritçi kızın kaç umut çubuğu kaldı ki kibritten kutusunda acaba...
-ve ironiler sisinde küreğini düşürdü sandal,su onu nereye çağırsa düşecekti sanki.
-soğuk semtlerin ve yağmurlu mevsimlerin hatıraları yakılır sobada şimdi...
-kestane ne renktir acaba ?
-rengi sen bir öğleni giymişti tenim rüyalarımda...

- peki sevdin mi ?
- yokluğuna sövdüğüm tek silahtır gülüşün,içimin umman savaşlarında...


* 12.07 monodialoglar kesiyordu soğuk rüzgarda kardan yüzümü...

11 Aralık 2013 Çarşamba

kar beyaz yüzler atlası...


tertemizdi göğün adımlarımıza serdiği şu beyaz kilim,
hışırtısı tatlı bu nakıştan nevresim...
söylesene,üşüdü mü yüreğin ?

tertemizdi göğün adımlarımıza serdiği şu beyaz kilim,
ateşi mor,göğsü serin sevgili...
düşlesene,acıdı mı sevmelerin ?

tertemizdi göğün adımlarımıza serdiği şu beyaz kilim,
üşüdü sonra ellerin,
nefeslerimden yaktım sana içimin sobasını o an...
yünden eldivenler eğirdim titreyen gözlerine...

tertemizdi göğün adımlarımıza serdiği şu beyaz kilim,
mevsim dündü,soğuğu ölümdü...
buzdandı avuçlarını bize açan mermer sokaklar sanki,
düşünsene,terledi mi avuçların ?

tertemizdi göğün adımlarımıza serdiği şu beyaz kilim,
gözyaşları kardandı etrafımızdaki güzel heykellerin,
ve yüzüme düşen hançerdi gülüşlerin...
üflesene,söndü mü mum kokan alevlerin ?

tertemizdi göğün adımlarımıza serdiği şu beyaz kilim,
kaçıyordu sıcağımızdan ateş alan kar tavşanı...
çaydan yudumlarda ısınıyordu,
dudağına sıcak için el açan tüm o cesaretsiz kelimeler...
gözlerini kapatsana,hatırladın mı ?

tertemizdi göğün adımlarımıza serdiği şu beyaz kilim,
uzattığında tutamadığım o ipekten elin,
kırık kalbinin düştüğü o şubat gözlerin,
şimşek şimşek gürlemesi gereken zamanda
çivilenip susan o hain dilim...

tertemizdi göğün adımlarımıza serdiği şu beyaz kilim,
ve heryere kar düştüğünde,düşümü dilimden lütfen silin...

*17.19 üşüyen alevlerin ısıttığı şu beton evler...