27 Ekim 2009 Salı

mutluca seni kıskanıyorum...


ne yaptıgını bilmedigim günlerden bir tanesi daha yırtılıp düşüyor takvimden işte...
kimbilir neredesin şimdi...nerelerdesin...neler yapıyosun...

uzaktan uzagından üşümek sensiz senden habersiz...

ne kadar sıcak olsada ısınamamak bir türlü...

ne yaptıgını bilmedigim günlerden bir tanesi daha yırtılıp gidiyor takvimden işte...

hep seni merak ediyorum ...seni düşünüyorum...

beni düşünmedigini bile bile seni düşünüyorum...

öksüz umutlarım yetim tebessümlerim var bir yerlerde gizledigim...

kurumaya sakladıgım yapraklarıma arkadaş , mektupların var bir yerlerde saklı tuttugum...

çıkarmadıgım...çıkarmaya korktugum...

ne yaptıgını bilmedigim günlerden bir tanesi daha yırtılıp düşüyor takvimden işte...

gizlice yeni bir fotografını arıyorum ordan burdan...

bir gülümseyişini görüyorum ...içten...yorgun...yaşlanmış...mutlu...

yas dolu bir cenazenin en güzel gülüşünü izliyorum sanki senden...

beni gömüyosun anlıyorum...

mutluca seni kıskanıyorum...

3 yorum:

Mary Daisy Dinkle dedi ki...

beni düşünmediğini bile bile onu düşünüyorum,umutsuzca kıskanıyorum...
çok zor böyle yaşamak daha ne kadar sürer ki?

e.t. dedi ki...

süreyi tahmin etmek zor aslında dürüst olmam gerekirse...bir kavanozda dört japon balıgım var...hergün ölebilirler diyen o kadar çok kişi var ki inan...ama her an ölebileceklerini bildigim halde onları hergün izliyorum onlarla hergün konuşuyorum onlarla hergün ilgileniyorum...bırakıp gitselerde onları seviyorum...buda bunun gibi birşey birazda ...belki hiçbir anlamı yok belki binlerce anlamı var...ama ne kadar sürer ki bunu bende kendime sorup duruyorum aslında...

e.t. dedi ki...

bu arada mlk , ben umutsuzca kıskanıyorum yazmadımki tam tersine mutluca kıskanıyorum yazdım...