20 Ekim 2009 Salı

kara kuru yalnızlıklar kafesi ...


kara kuru yalnızlıklarımdan hatıraların ardına kaçıp saklanıyorum...

düşlerim boynuma atkıdır böyle üşüdügüm zamanlarında sensizligimin...

daha sıkı sarılır sarmalarım düşlerine...

sararım boynuma hayallerimin yünden kollarını daha bir sıkı...

yüzümden kaçarım böyle zamanlarda hep...

aynalardan koşar pencerelerden yansıyan yalnızlıklarımın tersine koşarım...

yüzümden kaçar saklanırım...

düşlerime kapanırım...

terleyen bir sıcaklık ile uzanırım koşup yoruldugum ıslak yol kenarlarına...

şu an aldıgım nefesten mahrum kalmayı o kadar çok isterdimki...

üzülüyorum...

ekilen tüm başarılarım topraklarımdan başarısızlıklar olarak boy verdiler ...

don yedi topraklarım...

hasatsızım ...

çaresizim...
soguk kimsesiz bir meydanın valsiyim şimdi...
üşümüş acıkmış adımlarımın titreyen dansıyım...

sürüldüm harman yerimden ...

müebbet nadasımın idamıyım şimdi...

Hiç yorum yok: