24 Eylül 2011 Cumartesi

Fatiha düşler sokağında çekirdek kabuklarını eziyordu gülüşlerimiz...


adı masal ağlamaların ıslak kokusuydu yüzünde kuruyan tüm sızı geceler...
ve yüzünün kokusunda çıplak ayak uyuyakalmaktı cennetin resmi yüreğimizde.
bir kölenin,
zincirin soğukluğuna sarılmasına aşk dedikleri yerden yazıyorum bunları size.

bardağından yansıyanlar güzeldi...
ve ayrıntıya gizlenmiş bir geceydi gözlerinde bu şehir...

kervanın en arkasından çiziyordum ayak izlerimizi ben bu çöle...
sarı kumlar korku salıyordu içimize...
ama söylemeliyim,
sarı korkutmazdı hiç beni...

Fatiha düşler sokağında çekirdek kabuklarını eziyordu gülüşlerimiz,
ve tesbihler düşüyordu gözlerden ilk,
g/öz yaşlarından da önce...

Hiç yorum yok: