7 Nisan 2010 Çarşamba

bir ardıç dibinde ayrık otu yüreğim...


bir ardıç dibinde ayrık otu yüreğim...
iki küçük kanat peşinde burada bitişim...
işte orada yukarıda bir dalda,
küçük bir ardıç kuşu sevmişim...
bir ardıç dibinde ayrık otu yüreğim...
dalında o kadar güzelki seyretmeye doyamadığım...
dalından koparamadığım...
bir ardıç dibinde ayrık otu yüreğim...
işte orada yukarıda bir dalda,
küçük bir ardıç kuşu sevmişim...
kuşun gözü başkasında...
başka bir dalda güzel gözleri...
küçük yüreği kendi sevdasında...
oysa ben ,
yeşil yaprakta kara sevdaya düşmüşüm...
bir ardıç dibinde ayrık otu yüreğim...
ardı sıra dallarında ardıcın,
sevdamdan ayrı düşmüşüm...
bir ardıç dibinde ayrık otu yüreğim...
işte orada yukarıda bir dalda,
küçük bir ardıç kuşu sevmişim...
kuşun gözü başkasında...
küçük yüreği kendi sevdasında...
ben ayrı düştüğüm sevdada uçup gitmesin duasında...
bir ardıç dibinde ayrık otu yüreğim...
ölümüne aşık olan ,
kendi mezarına toprak kazan bir küreğim...
ardıç dibi bir sevda gölgesinde,
kulakta yar sesi kuş cıvıltısı,
ayrık otunun bilinen kaderine basılan bam teli notasında,
yarin sesi kulağımda rüzgardan bir ninninin türküsü...
bir ardıç dibinde ayrık otu yüreğim...
tek dileğim ,
sana doğrulan sapanları tutan elleri
yaka yaka öleyim...
bir ardıç dibindeki gölgeye uzanıp
kulagımda sesin ile sessizce gömüleyim...

Hiç yorum yok: