Kesmişim göbek bağımı ellerimle.
Ellerim kurumuş kan-ı revan,kendimden kanamışım...
Bir battaniye altına girmişim inceden.
Pencerem açık,
Uzaklardan bir kömür kokusu sanki geçmişten çıkıp gelen,
Kapımda ıslak bir sabah kilim olmuş serilmiş gözlerime penceremden.
Adı kasım mahmurluğun yüzümde.
Kesmişim göbek bağımı ellerimle.
Ellerim kurumuş kan-ı revan,kendimden kanamışım...
Yaşamak her gün;
Her sözünü bilmediğim bir şarkının başı misali başlıyor telaşla her sabah,
Ve ben senin dönüşünü bekliyorum semtin bir penceresinde her gün,
tek bildiğim nakaratı gibi,seni,bu şarkının...
Seni söylerken katılabiliyorum yalnız bu aşk-ı muhabbete...
Dilim,beynim esirin olmuş,
Acaba aşk dedikleri şey bu muymuş...?
Kesmişim göbek bağımı ellerimle.
Ellerim kurumuş kan-ı revan,kendimden kanamışım...
Ve sessizden bir sabah açmış yeni açtığın güzel gözlerinde...
Öyle güzelsin ki ;
Susmuşum,
Durmuşum,
Kalmışım nedensiz niçinsiz aç bir dişi aslan misali bana bakan o tertemiz yüreğinde...
Boynumu sana teslim etmişim,bırakmışım artık sıkılı yumruklarımı,
kollarımın kınına sokup geri tüm savaşlarımı,silahlarımı,
Beni vur,beni ısır,beni kır,beni kanat demişim sanki susup bakarken sana,
Beni etimden al,öldür,yıldızlarına taşı tekrar ruhumdan tutup o kutsal kainatının...
Kesmişim göbek bağımı ellerimle.
Ellerim kurumuş kan-ı revan,kendimden kanamışım...
Öyle güzelsin ki ;
Susmuşum,
Kalmışım nedensiz niçinsiz yeni doğan bir güneş misali kutsal uzayının rahminde,bana bakan gözlerinde,o yangınlar mahşerinde...
08.41 kutsal sabahı mahşerin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder