Ve güneş düştü göğünden öksürüp.
Kan tükürdü bulutlar yağmurlara sığınıp.
Gözlerinin demlediği o mis kokulu zamanların çayı şimdi koklayıp içtiğim.
Vurulmuşum haberim yok.
Kan gömleğimde kurumuş.
Savaşı kazandım mı kaybettik mi haberim yok.
Ben göçmüşüm bu diyardan belki bilenim yok.
Ve güneş düştü göğünden öksürüp.
İhtiyar artık tüm cesaretler tüm doğrular,
Genç ve güçlü kötülük.
İnliyor ay gecenin göğsüne sarılmış yağmur yağmış rüzgar üşümüş bizleri dövüyor...
Ve güneş düştü göğünden öksürüp.
Selası verildi ödenmemiş tüm hesapların.
Sökülüp atıldı bi kenara dantel gibi incecik işlenmiş o güzelim ruhlar.
Merhum artık gözleri ışık ışık yanan sevdadan bakışlar...
Ve güneş düştü göğünden öksürüp.
Saatler düşleri sattı...
Çalışmak kendini unut dedi insana.
İnsan unuttu kendinden düşüp yaşamayı.
Ve güneş düştü göğünden öksürüp.
Kıyamet gelmedi bir türlü gittiği yerlerden.
Kıyameti,kıyametsizliği oldu insanın.
23.53 dost meclisi kalemle.isyan dilekçesi gönlümün.yalan makinası gülüşler matinası.kapatılmadığın,uçsuz bucaksız sonsuzluk hapishanesi şiirde özgürlük...kendini kafese vura vura öldüren saka,alması gereken nefes,özgürlüktü sadece...