düşünüyorum durmadan
duramadan seni...
elimde degil biliyorum ...
geceleri sokak lambalarının artık ışıklarıyla,
tadımlık bir aydınlıgı sokaktan çalan karanlık odamın
loş duvarlarında doguyorsun ...
geceye aglayan dolunay gibi
sarıyorsun karanlık kainatımı
ve kollarında çaresiz bedenim...
rüyalarım beyaz perdesi
bu açık hava sinema mısralarımın...
karanlık odamın el feneri ;
oturacagım yeri gösteren
ışıgı
o fotografındaki gülümseyen gözlerin...
ve kapanıyor gözlerin...
üşüyor mevsim..
karlı bir beyoglu fotografını boyuyorum tualimde sana bakıp...
aylardan ocak...
günlerden seni beklemenin en heyecanlı oldugu gün pencerelerde...
birkaç gün yoklugunun ertesi...
pencereye dayanmış bir yüzün
gözyaşları dökülüyor usul usul pencereden aşagıya...
hıçkırıklardan arta kalan nefeslerin bugusunda doguyorsun sonra birden...
penceremde ıslanmış bir gülüş doguyor ...
agzımda çocuk mutluluklar
agzımda '' geldin '' ler uçuşuyor yeni dogan kelebekler gibi
ve bahar doguyor o soguk bekleyişlerime şimdi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder