16 Aralık 2009 Çarşamba

saçlarının rengini geceden çalanım...


ey benim dagınık esen rüzgarım...
saçlarının rengini geceden çalanım...
savruluşlara şiirler yazanım...
her gece bir dere kenarı...
suyun şırıltısı baş yastıgı...
buz gibi tertemiz rüyalarım...
ey benim dagınık esen rüzgarım...
saçlarının rengini geceden çalanım...
kururum bir denize ulaşıp içimi dökemeden diyen korkularım...
bir gece yarısı...
yaprakların bitmeyen hışırtısı...
agacın rüzgara yazdıgı o en bilindik şarkısı...
akorsuz dolunayın hatasız ışıltısı...
kulagımda yarin akıp gülümseyen şırıltılı fısıltısı...
bir gece yarısı...
ey benim dagınık rüzgarım...
saçlarının rengini geceden çalanım...
izinsiz gözlerimden yaşlarımı alanım...
en tarifsiz tarif edilemez anlarım...
ey benim dagınık rüzgarım...
saçlarının rengini geceden çalanım...
tırnagımda toprak mısralarım...
agzıma mühür satırlarım...
tüm susup kalışlarım...
ey benim dagınık rüzgarım...
saçlarının rengini geceden çalanım...

yırtık sayfalardan kanatlar uçuran...
rüzgarına istedigi gibi sarılamayan...
dönüşlerinde yarım sitemleri çeviren...
her gece kurup diktigi hayalleri dogan güneşle kızıp deviren...
yaralı bir rüzgargülü takılı yüregimin balkonunda...

Hiç yorum yok: