24 Eylül 2010 Cuma
umudu ölümün rengiyle boyadım...
SEVGİLİM,
BEN,
umudu ölümün rengiyle boyadım...
kalp atışlarında vazgeçtim tüm kırmızılardan...
ve paleti sol avcumun coğrafyasıydı bu resmin...
bir türlü beyazı umuda karmayı başaramadım...
karamadım karların rengini gülümseyişlerinkine...
kenarları kırık bir bardak kenarıydı yaşam dudağımda,
kanlı bir tat vardı bu yüzden
dilimden düşen her damlasında mısraların...
sessiz bir tehditti kesikten yanan sızıya,akan kanıma her nefes.
şimdi tam şu an, gözlerimden eskiyor yarına doğru usul usul...
cebimde aylar öncesinin duaları eskiyor,
ve katlı kağıtların mahzeni ellerimin içi sanki...
biraz serin,biraz nemli...
küf kokusunda sessiz bir yalnızlığın bekleyişi bu...
elimde can çekişen hastane kağıtları...
kıçımın alabora sandalı şu ağaç altındaki yorgun ahşap bankları...
ve ben ,
umudu ölümün rengiyle boyadım...
mavisi kararırdı benim gökyüzümün bu sebepten öğlen vakti...
ama biliyordum hep...
senin mavin başka mavi,siyahın başka siyah...
benim umudum başka umut,siyahım başka kara...
aynı rengin binbir tonu gördüğüm...
güzüm başka güz,yazım başka yaz bundan ötürü...
sorma neden,bakma neden
çayın demine,tadına...
kömürün bilinmez öpüşü bu demliğinin sıcak elinde tutuşturduğu.
sorsan anlatılmaz,
yudumlasan kömürün dudaklarının tadı hançerde atsan çıkarılamaz.
yani ben ,
umudu ölümün rengiyle boyadım...
ben,ölü doğan çocukların kefen kokusuydum...
analarının koyunlarında ütülediği kumaşa sıcağıydım ağrılı karınlarında.
göz yaşlarından yıkanan bebe kokusuydum kovalarda kalan,
bir bebeğin ölü ama sıcacık teninden yıkanıp aşağılara akan...
belki ben ,
umudu ölümün rengiyle boyadım...
ve senin mavi gördüğüne ben karalarımı içten içe sakladım...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
2 yorum:
bu...
aynı kelimelerle başka bir düşü görmek mi?
başka kelimelerle aynı düşü görmek mi?
uyumayan adamın düşü olur mu hiç dedi saksıda su dilenen kuruyan zaman...
ve dudaklarından, içilesi suyunu paylaştı uyumayan adam...
ALLAH içtiğini altın etsin diye mühürlendi ağzındaki her ''aman''
Yorum Gönder