26 Eylül 2024 Perşembe

Ağaca çıktı masum bir adam

 
Kadın elmayı istedi.
Ağaca çıktı masum adam.
Kopardı masumluğu dalından,
Belki bir iki yeşil yaprak da döküldü istemeden yanından.
Ağaçların kanı yeşil akar sevgilim,
Kimse bilmez,
Ama sen bil lütfen...
Kadın elmayı istedi.
Ağaca çıktı masum adam.
Ağacı uyandırdı tanımadığı bir hain.
Bahçe yeşilin en güzel tadının tonu tam da o an.
Sadece çiceklerin kokusu yüzünü okşayan rüzgarın tenine sıktığı parfüm.
Bir ısırık,
Bin günah doğurdu,
cehennemi ateşin rahminde dövdü dermanın çekici ve mucizelerin bir kova suyu.
Kadın elmayı istedi.
Ağaca çıktı masum adam.
Kuşlar kaçıştı göğe,
Tüyler uçuştu.
Sevdalar kalbinden vuruldu işte o an.
Canları yanmadan sevemez oldu birbirini insanlar işte bu yüzden.
Baksa bile birbirinin yüzüne,
göğsünde hissettiğin ılık sıcacık his belkide vurulduğun için içinden akan o kan...
Kadın elmayı istedi.
Ağaca çıktı masum adam.
Keşke düşüp kırsaydı kolunu diyenler de oldu elbet,
Bir elma için çok fazla değil mi bu ceza diye düşünenler de belki.
Fakat mevzu sadece güvendi,
o kadardı her şey...

Kadın elmayı istedi.
Ağaca çıktı masum adam.

İşte o kadardı her şey aslında...


10.53 keşke beraber tırmansaydınız o ağaca diye düşünürüm hep nedense,otursaydınız dalında kuşlarla,sarılsaydınız ağaca,gövdesine sarsaydınız kollarınızı,fısıldayıp kulağına izin isteseydiniz ağaçtan.Sonra uzanıp dala,göğe bakıp bi süre,dalıp,ardından bir elmaya öpercesine yaklaşıp yavaşça,hiç koparmadan baksaydınız kırmızı dudaklarının tadına o elmanın.uyandırmadan hiç elmayı gibi kadar nazik.ve dalında kalsaydı her şey.Sizi yaramaz bir kuş sansaydı,bile bile kandırıp kendini,çok sevdiği için...gülüp geçseydi iki aşık kuşa bakıp, uzandığı çimenlerden size bakıp Canan'ım...

Hiç yorum yok: