7 Aralık 2024 Cumartesi

i had a dream

 
Kim daha cesur bilmiyorum bugün.
Hepimiz bir kıyameti giymişiz üzerimize kafalarımızda,
konuşmuyoruz bunu asla ama,
Kaç maymundu o yalancılar diye soramıyoruz da...
Suspus herkes ve her şey.
Kim daha cesur bilmiyorum bugün.
Sapanıyla her kuşu vurabilen usta bir asker mi,
Yoksa hiç pençesi olmasa da,savaşmaya koşturan ceylanlar mı.
Klozet kapağı kalkanı,tuvalet fırçası gürzü olan şövalyeler diyarı şimdi zaman.
Bokunu bile temizleyemeyenlerin savaşı mı olacak dördüncü dünya savaşı yoksa,
Üçüncüden geriye bir şey kalırsa tabi eğer.
Kim daha cesur bilmiyorum bugün.
Düz yürüyemiyorum on üçümden beri bu beyaz kağıttan yollarda,
Hep devriğim,jonh'un gazap üzümlerinden bu yana.
Neden inan onu da bilmiyorum.
İçime beni eken,içime yazmayı eken sulayan bir kadının ağacıyım sadece ben...
Kim daha cesur bilmiyorum bugün.
Sokağını süpürmeye devam eden adam mı yoksa,hiç bir şey değişmeyecek karınca için zaten diyen,
Sözleri alev alan ve tüm karın ağrılarını konuşan biri mi,ağlayan,bize kırgın ve kızgın gezegenin.
Peki kim buğday ekecek kaldırımlara her gün kuşlar için buz gibi bir savaşta...
Kim daha cesur bilmiyorum bugün.
Piramit işçisi öğretmenler hangi taşın altında ve hangi zirveye ulaştıklarında ölecekler,
Şiirler eli kanlı mektuplara mı ebrulanıp gönderilecekler sevdiklerimize.
Kim daha cesur bilmiyorum bugün.
Karınca da biliyor bir son olduğunu merak etme,
Ama elindeki kırıntıyı fırlatmıyor hiç bir yere,
En iyi bildiği işine sımsıkı tutunuyor anteninde titreyen duası ile...
Kim daha cesur bilmiyorum bugün.
İyi bildiğim tek bir şey var;
Biz kazanacağız,
Üç defa yandıysak,yeniden yeşili filizlenip açacağız,
On defa öldüysek,yeniden ateş alacak külünden hücrelerimiz ölmüş soğuk bedenlerimizde,
Yüz defa parçalandıysak harp yerinde,yüz zeytinde tekrar can bulacağız toprağın kutsal rahminde,
Bin defa vazgeçtiysek kafamızda her şeyden,bin defa daha geri dönüp kazanacağız merak etme,
Milyon defa söz verdiysek kazanmaya yine de,tutacağız sözümüzü o ilk seferdeki gibi,kimseye tersini söyletme olur mu bizi izlediğin o mavi göklerde...
Kim daha cesur bilmiyorum bugün.
Hangi karınca uçuyormuş,hangisi devasa bir dilim ekmeği kaldırabiliyormuş bilmiyorum inan...
Bildiğim bir şey var,
Buralar,bu topraklar bizim,
Buğdaylar bizim,
Kırıntılar bizim,
Yer bizim,toprağın altında yüzlerce yıldır ala boyalı yuvamız bizim,
O tertemiz yavrular bizim,
Dünler bizim,bugün yanan bugünler bizim,
Yarınlar bizim,
Düşler bizim,aşlar bizim,o kadim savaşlar bizim,
Yüzümüzdeki kana karışan,o ılık doğan sonra üşüyen yaşlar bizim,
Tüm unuttuklarımız bizim,
Tüm unutmadıklarımız bizim.
Kazandıklarımız bizim,
Tüm kaybettiklerimiz bizim...
Üçüncüsü de bizim,
Hiç yorulma denemekten,amacım seni vazgeçirmek değil inan,
Ama on üçüncü de bizim...

Kim daha cesur bilmiyorum bugün.
Bir defa sevdiysek,asla bırakmayacak olan o güçlü bilek,alevlerin denizini yakıp içimizdeki rüzgar ile dalgalandıran o yürek bizim...

Kim daha cesur bilmiyorum bugün.
Ama kim kazanır,kim kazanacak çok iyi biliyorum,
İnan bana...


10.03 savaş üzerine yazılanlar,çizilenler var.Belini kırmaya çalışanlar çok taze umutların, izliyorum.Bir nefes,bir dua ile ataş alır tüm o soğumuş gri küller biliyorum...

Kadim vatan şairlerine saygıyla...Rahat uyuyun siz.Kılıçların keskinligi,mermilerin sıcaklığı geçemedi hala yazılanların kudretini...Hiçbir şey değişmedi dünden yani,merak etmeyin siz,her şey aynı...

Hiç yorum yok: