Çivi,tahta ve kan...
İsa'nın tuzlu kan yaşları tam da şu hain zaman.
Şeref yoksunu çingene vakti.
Ve ekmeksizlik açlığın çöllerinde,
Sattırır eski paslı çivisini isa'nın ızdıraplarının...
Hain azizler zamanı gözlerin,akşam güneşinin rengi cebinde hayallerin...
Çivi,tahta ve kan...
Tükürüyor zamanı sözünü tutmayan her saat bileğinde...
Yalanlar yakıyor dilinde tanrı,ısınabilmek için göğün soğuklarında...
Köleler ısınıyor sönmüş küllerin yanıbaşında gece yarılarının...
Çivi,tahta ve kan...
Çakılıyor tüm sevdalar bileklerinden ağaçların kollarına,
Kanlar suluyor günahların köklerini...
Vücutlar yanıyor acılardan,ateş düşüyor çığlıklardan sanki...
Uyuşuyor tertemiz çocuk ruhlarımız acılarımızdan tutuşup.
Çivi,tahta ve kan...
Bir yangın ve bir orman zamanı bu yaşadığımız an,
Karıncalar su taşıyor ateşe,filler kaçarken başka başka diyarlara...
Ve hain,derman maskesiyle dans eden tüm o yalancı ilaçlar...
Çivi,tahta ve kan...
Ve kan kaybediyor akrebin nefesinde yelkovan...
20.51 nokta.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder