Yük çözüyorum göğümden.
Veda döküyorum hayat ağacımdan sonbaharımı boyayıp.
Tüm gerçekleri döküyorum dağımdan, sevdiklerimin yangın ertesi simsiyah eteklerine.
Yük çözüyorum göğümden.
Yüz yüze geliyorum geçmişteki her pişman an ile...
İtiraflar döküyorum utanmadan sıkılmadan.
İçimdeki gerçeklerimi dikip yakıyorum dualarımı ede ede,kafamda seninle.
Yük çözüyorum göğümden.
Ayaklarım topraktan kesiliyor,kopuyorum bastığım yerimden.
Yükseliyorum istemeden,yerden göğe doğru düşüyorum o mavi cehenneme.
Yük çözüyorum göğümden.
Geçmişin mektuplarını döküyorum gözlerimden.
Asla olmayacağımı düşünüyordum oysa,
Çok pişmanım,hem de çok neden bilmiyorum.
Yük çözüyorum göğümden.
Çekiliyor içim ruhum uzayına aşkın,
Gezegenden nefessiz fezasına olası tüm cehennemlerin...
Yük çözüyorum göğümden.
Kalbimin kıyameti nasılsın,iyi misin.
Kızıl cehennemim.
Alev rengim,
Kor rengi,köz gözlü ahtapotum nasılsın,
Üşüyen şiirlerim,
Aynı sınıflardan farklı zamanlarda geçtiğim,nasılsın...
Yük çözüyorum göğümden.
Düş çözüyorum elinden,
Dua dikiyorum gözlerinin toprağına.
Yük çözüyorum göğümden.
Senden kopup kan döküp sana yükseliyorum dantenin cennetinden de düşüp...
23.29 tükürülen çiğnenmiş yeminler...kurutulmuş balkona asılı,üstüne acı sürülmüş şiirler...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder