16 Aralık 2024 Pazartesi

Düştüğün her kuyu yusufcuklar ateşi oysa ki

 
Gitme kardeş,
Seni bağrına basmayacak,yetim bırakacak bir şehre teslim olma sakın buralardan kaçıp...
Kaçtığın her şey içinde üstelik.
Uzağına düştüğün sensin sadece,
Seni kanatan o hançeri tutan,senin kendi elin zaten her seferinde yine de...
Kendinde kanattığın yaralar,aradığın sevilmeler çabası aslında.
Kolunda kestikleri tüm o güzel çocukların,
yaşadığını hissetmeyi istemeleri sadece,
Acılardan ve kederlerden bir denizin içinde,
Ha boğuldu ha boğulacak gibi hissederken,
Bir çığlık,atılan her kesik ruhuna,
cesur,küçük bir çocukça.
Gitme kardeş,
Seni;ağlarken gözlerinden akan yağmurlarla  öpüp,yüzünü göz yaşları ile yıkamayacak dudaklara açma sakın kapılarını.
Düştüğün her kuyu yusufcuklar ateşi oysa ki.
Kanadığın her yara,öptüğün yaraların mühürlü kabuğu sayfalarca...
Gitme kardeş,
Seni,dudaklarına sürülü zehri ile bile iyileştirmeye çabalamayan her tabibden koşa koşa kaç lütfen...


00.53 kalmalar ve kaçmalar üzerine...Gitmeler ve sönmeler üstüne...

Hiç yorum yok: