18 Eylül 2009 Cuma

azad edilen feleğin karınca adımlarından


bir karınca yuvasının kenarına ufalansam ellerinden

ekmek kırıntısı olup dökülsem karınca kalbinin ekmek yollarına...

toplasan beni gönlünün derinliklerine taşısan dursan...

parçalarımdan ufalanıp yuvanda bütün olsam...

sıra sıra sıralansa karıncalar gibi bakışların gözlerime...

ekmek olup ufalansam gözlerim gözlerine...

toplasan yüregine beni kışa ekmek kırıntısı diye...

tüm esir bakışlarının arasından azad ettiğin birtanesi kaçsa gözlerime keşke,

köle karıncalar arasından bir tanesi isyan edip koşsa ellerime...

ekmek olup ufalansam avuçlarına kırıntı kırıntı ağlasam kalbinde yuvan gözlerine...

lokma lokma ağlasam omzunda...

sel olsam kapılsam gitsem kederime ...

yuvalar yıkılsa

topraklar kaysa düşse

tepeler delinse

gözler kavuşsa keşke...

kırıntı kırıntı dökülsem ellerine...

Hiç yorum yok: