alevsiz bir gecenin susuz saatlerini tutuşturup yanıyorum ...
avuçlarımın paslı demir kokusu yalnızlıgında yanıyorum yapayalnız ...
tüm alevsiz kavruluşların sızılarında ıslatıyorum yanıklarımı ...
yanıyorum bilmiyorsunuz...
tutuşuyorum bilmiyorsunuz ...
yaralarımı okşayan bir parmak ucunun hasretinde yanıyorum ve yakıyorum tüm hislerimi ...
inciniyorum ...
yangınlarla örtüp üzerimi ,
kanatıyorum tüm yaralarımın kabuklarını tekrar tekrar ...
sönen her yangını özlüyorum yanık yaraların mezar taşı kabuklarından ...
kanıyorum ...
ve kalbimden geçip ruhumu sulayan her damlasını kanımın saygıyla anıyorum ...
seni yanıyorum bir yagmur ertesi sokagımın sessizliginde ...
aglama ey kadın
üzülme sen sakın
yanışlarım üşüyüşlerimi
ölümlerim hüzünlerimi alır benim ...
gecenin karanlıgı o kadar soguksun ki ,
doluyorum atkımı boynuma sımsıkı çırılçıplak bedenimde ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder