Ayın ruhu çıktı işte bedeninden.
Tırnakları kan revan paramparça yıldızların.
Denizler özlüyor gökte onun ruhunu,
Dokunamasa da asla suyun tenine eli.
Piyano dinliyor güvercinler dallarından akşamın.
Ayın ruhu çıktı işte bedeninden.
Rahmete kavuştu gece,nefesini yıldızlarını terkedip ciğerinden...
Fezada buz gibi bir kabir yalnızlık,
Toprağın kolları daha da sıcacık,
hamuruna ellerininin kokusu sinmiş yeni doğmuş bir somun ekmekten...
Ayın ruhu çıktı işte bedeninden.
Sularım çekildi içimden,
Okyanuslarım çöl şimdi sanki ezelden.
Medcezirim,elime uzanan ellerin ahşap bir tabureden...
Ayın ruhu çıktı işte bedeninden.
Yaşlar ve yağmurlar.
Yelkensiz rüzgar,yönünü kaybetmiş dudaklarında tüm o ezberlenmiş dualar...
Ayın ruhu çıktı işte bedeninden.
Söylemiştim üstelik Ay'a iyi bak diye sana.
Sırtını dönüp zifiri sessiz bir yere yürüyorsun şimdi ev diye sen...
Ayın ruhu çıktı işte bedeninden.
Ve Güneş tutuldu bir kabrin öğlen gölgesi düşlerinden...
21.16 yalnız mavi bir gezegen,kaderinin kaldırımını diziyor yürüdüğü yola kutsal yörüngesinden...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder