14 Ekim 2024 Pazartesi

Üç tel

 
Kopmuş bir tel daha,kalmış üç tel sadece gövdede.
İpler kesik,düşmüş tüm düşler zirvede.
Kar boran dağlar atlası şimdi yüzün.
Ben sevdalı bir dağcı yüzüne.
Kalbin everest'im,
Ve donmuş elim ayağım,
Tarifsiz ağrılar bıçaklıyordu avuçlarımı,
Şimdi o ağrılar da bir bir gidiyor mahşere...
Kopmuş bir tel daha,kalmış üç tel sadece gövdede.
Kalbim bağlamam.
Türküler yazıyor elim,dilim.
Hepsini silip atıyor içim ve her şeyi yeniden yazıyor,
Güneşi tan rengi kanayıp doğuran sabahlar boş yere.
Kopmuş bir tel daha,kalmış üç tel sadece gövdede.
Çocukluğum bana sövüyor,
Irmak kenarında genç kızlar çarşaf dövüyor.
Sırt üstü düşmüşüm yatağa,
Göğüm demişim ahşap tavana,
Yüzüme yüzüme yağmur diye kan yağıyor.
Kopmuş bir tel daha,kalmış üç tel sadece gövdede.
Yine de susmuyor,durmuyor deli kalbim,
Dilimde boğazdan akan demirden bir kan tadı,
Yine de hep seni söylüyor...


12.04 geçiyor zaman sevgilim.azalıyor o sonsuz sandığımız çöl,o hep bahsi geçen kum saatim.işin adı hasret.dökülen kerpiç yüzümde mavi bir dünya dönüyor,ben ise mimar sinanıyım sana ördüğüm duvarların...

Hiç yorum yok: