9 Ekim 2024 Çarşamba

Göğe çıkıyor ruhum bedenimi yırtıp üzerimden

 
Göğe çıkıyor ruhum bedenimi yırtıp üzerimden.
Hezarfen düştü çocuk düşlerinden.
Ay'a çıktı mı ademoğlu bilmem.
Fezaya kurban şehit köpekler ve maymunlar katedrali bu gezegen sevgilim.
Göğe çıkıyor ruhum bedenimi yırtıp üzerimden.
Hezarfen düştü çocuk düşlerinden.
Akşamları örtüyor ekim üzerime.
Kapanıyorum boylu boyunca akşamın karanlık örtüsü ile.
Yalan bir uzay doğuyor gözlerime.
Kafamda küp şeklinde bir güneş doğuyor aydınlık diye sonra.
Yine düştün aklıma.
Göğe çıkıyor ruhum bedenimi yırtıp üzerimden.
Hezarfen düştü çocuk düşlerinden.
Yatağım çivili tahta.
İpekten bir tül asılı yüzümün penceresine,
Rüzgarı çekip içine nefes diye,okşuyor parmak uçlarının yumuşacık çıkıntısı ile yüzümü sanki düşün...
Göğe çıkıyor ruhum bedenimi yırtıp üzerimden.
Hezarfen düştü çocuk düşlerinden.
Bir cami avlusu güneşin doğuşu öncesi sabahlarım,
Buz kadar keskin ve serin...
Ve Sistine'nin kokusu,gözlerimin uçurumundan istemsiz düşürdüğüm tüm yaşlarım...


08.12 haklısın sevgilim.anlamadılar.anlamıyorlar.yapayalnızız kainatın bu karanlık saklankaçında...içimizde bu taşı eriten lavdan inat ve kendimize zincirden kırbaç,ruhumuzda bitmeyen bu anlamsız savaş...hiç yakalanmadan tanrıya,ve kazanıp kazanmadığımızı da asla bilemeden ölüp gideceğiz,çekileceğiz bu toprak kokan ahşap sahneden...

Hiç yorum yok: