Göynümün taştan kuytusunda bir gedik.
Bir çaput,bir anahtar,bir de sesin var.
Eski mavi bir tahta kapı,itsen açılırım.
Camı yok taş duvar içimin pencereleri,
Ne zaman kaçırsan benden o sıcacık gülüşünü dönüp yüzünü,
Yürek evim fırtınam,bir cereyan şiirden yüzüm o eski duvarda.
Göynümün taştan kuytusunda bir gedik.
Bir çaput,bir anahtar,bir de sesin var.
Gece gündüz duru yok bir su sesi mektubun koynumda,
Uzanmışım yüzümde güller ile,kabrim diye satırlarının yalağına...
Ruhum yörük bir oğlak içimin dağlarında.
Gözlerim pervanesi ateşten gözlerinin peşinde,saçlarının yıldızsız gecesinde...
23.25 toprağın altında o yalnızlığın kabrinde sen düşüncesinde,yazacak yer yok sevgilim;satırlar mısralar yetim duasız kabirler diyarı...Kefeni kağıt,sen düşlerimin,kefene yazıyorum son çiğlerimi...Bir güneşin doğuşunda yüzüne düşsün buzdan sağılmış çiğ tanelerimin zarfı sevgilim...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder