Çirkinleşiyor artık her şey.
Işıklar kirletiyor tertemiz ışıl ışıl karanlıkları.
Gökler kaçıyor yıldız yıldız tepemizden.
Kuruyor yemyeşil mis kokan güzelim kalpler.
Günahlarını biriktiriyor kumbarasında insan.
Çirkinleşiyor artık her şey.
Gülümseyişler batıyor yüzlerde akşamları.
Türküler yanıyor.
Sinesini sel basıyor vicdanların.
Boğuluyor düşler...
nefessiz rüyalar kütüphanesi...
Çirkinleşiyor artık her şey.
Çiçek açmıyor üçüncü kat teyzenin balkonu.
Martılar cenaze çığlığı.
Dost limanlar alev alev ardında şehrin.
Kahpe,yaralarından kaçan korkak tüm kör bıçaklar.
Boğuluyor umut... boğuluyor yarınlar...
Çirkinleşiyor artık her şey.
Ve ücretsiz tüm acılar...
Bedava sızılar tezgahı bir öğleden sonrası yüzlerde.
Avuçlarda anlamsız harfler çöplüğü bir yalnızlık.
Ceplerde ılık bir hatıra defteri,anılar.
Gözlerde dün çığlıkları bir sağanak.
Sevişsen kimseler yok iki kişilik yalnızlıklarda.
Ölsen,duasız tüm aldanışlar.
Gün güneşsiz,
Gecesini terketmiş yıldızlar.
Işıksız pervaneler...
Düşsüz tüm şafaklar.
Acıkmıyor aşksızlık hiç.
Çirkinleşiyor artık her şey.
Sevişmiyor gökler,renkler ve sessizlik.
Sabahların canı sıkkın,
Akşamlar demleniyor denizlerin kenarında.
22.03 neredesin çocukluğum.önüm arkam sağım solum sobe.