26 Haziran 2022 Pazar

ne yaptığının farkında mısın ?


-ne yaptığının farkında mısın ?

- ...



- öyle farkında değilsin ki içimizdeki bu kainatın.dönüp duruyor seninle ruhlarımız uzayında bu sevdanın.kaybediyoruz kontrolünü tüm yalanların,aptallığın...kayboluyoruz birbirimize...yıldızlar kapatıyor gözlerini.zaman bir bebeğin elindeki ıslak oyuncağı sanki;ısırıyor şu anı,ne yapacağını bilemeden.öyle farkında değilsin ki içimizdeki bu kainatın.kıyametler yanıyor tepemizde belkide.güneşler savaşıyor kan revan kaderinde üzerimizdeki karanlıkların.öyle farkında değilsin ki içimizdeki bu kainatın.kaldık gökyüzünde göz göze seninle öylece.düşmüyoruz da hiç...fakat bilmiyorsun.kanat çırpmıyoruz üstelik ikimiz de...susuyorum.korkma aniden diye söylemiyorum sadece.belkide biliyorsun sen de.benim gibi umrunda değil senin de.uyanmışız ya seninle şu yaşamanın aptallığından...yetiyor sanırım ikimize...öyle farkında değilsin ki içimizdeki bu kainatın.uçuşup gidecek bu güzel saniyeler ellerimizden şeref yoksunu bu yerçekimsiz sahteliklerde...kum saatimiz kırılacak ve tüm bu güzel zamanlarımız tane tane uçup gidecekler ellerimizden...yuvadan uçup giden yavru kuşlar gibi...üzüleceğiz...çok üzüleceğiz hem de.kanayacak sonsuza dek içimiz...kıyameti dileyeceğiz belki...beklediğimiz o kıyamet gelmeyecek bize...kıyametsizliğimiz,kıyametimiz olacak.o kadar küçüksün ki şu an.o kadar güzelsin ki.susuyorum...susuyorum herşeyi sana...öyle farkında değilsin ki içimizdeki bu kainatın.bilme boşver.cahil kal gerçekliğine tüm yalanların.gülümse ufaklık,gülümse...

23.04 rumuz : o gün,içimde sustuklarım.

25 Haziran 2022 Cumartesi

İkinci ömrümün çocukluğunda gelmeliydim ben sana


İkinci ömrümün çocukluğunda gelmeliydim ben sana.

Bir kere ölmeliydim önce...Yaşamak nedir tanımalıydım.

Ayrılmazdım kapısından gözlerinin bir nefeslik an bile olsa o zaman.

Düşlerinin elini bırakmazdım asla.

İkinci ömrümün çocukluğunda gelmeliydim ben sana.

Bir kere ölmeliydim önce...Yanmak nedir bilmeliydim,tutuşmalıydım.

Saçlarından ayırmazdım aldığım nefesi o zaman,

Karışsın isterdim saçlarının kokusu her nefesime,içime.

Taa içime...İçimin ağaçlarına kadar...

Düşündüklerinin kokusu açsın isterdim içimin her ağacında...

İkinci ömrümün çocukluğunda gelmeliydim ben sana.

Bir kere ölmeliydim önce...Kül olup toprağa karışmalıydım,

Hissetmeliydim çimene kan olmayı,çiçege renk.

Arıya aş,ağaca düş olmayı...

İkinci ömrümün çocukluğunda gelmeliydim ben sana.

Bir kere ölmeliydim önce...


09.08 toprak kokusu

24 Haziran 2022 Cuma

Özler nefesinin sesini yaşlı bir çocuk

Uyku tutmaz geceyi kimi vakit.
Mızrapsız kanar bazı yaralar,
El dokunur,
Gün ağlar...
Düşler yanar bazı çaydanlıkta,
gecenin ayağı kayar,
düşer şafaklar dalından.
Mızrapsız kanar bazı yaralar,
Kabuk kaşınır,
Gözler dolar,
Yürek taşar...
Hayaller kül olur dökülür bazı tablada,
Sabah olur,
kuşlar susar,
Adı küskün olur güneşin...
Mızrapsız kanar bazı yaralar,
El dokunmak ister yaraya,kana,
Sıcaklığına sesin...
Mızrap düşer ağaçtan yuvasından...
Özler nefesinin sesini yaşlı bir çocuk,
Ekmek taş keser,
Yoğurt ekşir,
Sütlacın yüzü kurur çatlar düşlerin.
Küf biter gülümsemelerinin üzerinde.
Mızrapsız kanar bazı yaralar,
Kan akmaz olur,
Düş tütmez olur,
Ocak söner,
Şubat üşür...
Yürek atmaz olur.
Mızrapsız kanar bazı yaralar,
Çiçek açmak ister dal,
Yağmur akmaz olur,
Arı uçmaz olur...


Zaman; dünya yanıyor ufaklık.sımsıkı sarılmış bir çocuk parkasına korkudan oysa.terliyor kağıttan hayaller...

Kıramp girer yaşamak denen acıya bazı.adı delilik olur susmaların.

05.34  ve perdeler yel ile sevişiyor.





11 Haziran 2022 Cumartesi

Her ateş , kurbanına aşık biraz da...

Kayıp giden kum taneleri yakıyor avuçlarımda
demlenen yaşları...
Kızgın tüm kumlar.
Ateş en cahili tüm gezegenin,tüm zamanların.
Külle yıkanıyor vicdanları insanların.
Peki neden.
Yakmaya gerek var mı illa aklanmak için.
Şiir yazmıyorum ben.
Konuşuyorum kağıda ;
Yani son nefesine ağacın...
Kayıp giden kum taneleri yakıyor avuçlarımda
demlenen yaşları...
Düşüyorum.
Saatlerce düşüyorum...
Çığlıkları bıraktım,korkmaları terkettim.
Düşlüyorum.
Düşlüyorum.
Düşlüyorum.
Kayıp giden kum taneleri yakıyor avuçlarımda
demlenen yaşları...
Kumlar kızgın...
Kahveler dem...
İnsanlar yorgun...
Kuşlar göklerin,
Gökler kuşların.

Her ateş , kurbanına aşık biraz da...

08.32