12 Ağustos 2020 Çarşamba

Gülüşü bostan kokusu.


Tırnakları toprak kırıntısı.
Kalbi şubat ayazı.
Vakti akşamüstü güneşi.
Yavru martıların gece ağlayışları.
Düşü kırağı bir şafak.
Gülüşü bostan kokusu.
Yemyeşil.
Tırnakları toprak kırıntısı.
Gözleri pervaneler ışıltısı.
Çakmak çakmak gözyaşı.
Söylesene
Neden geceleri sessizleşir derelerin akışı.
Karanlık sesleri mi yer acıktığında.
Tırnakları toprak kırıntısı.
Avuçları mis gibi domates kokar rüzgarın.
Türküsü kuşlarca çığlıklarca yanık belki.
Gülüşü parmak ucu sızısı kadar,
Keskin yüzünde.
Tırnakları toprak kırıntısı.
Duası can suyu pahasına dilinde kıymık.
Bir buzağı doğumu mutlu yüzü.
Köyden akşamların kokusu
boynunda hüzün.
Bir cırcırın adı sezen olur belki gecede.
Tırnakları toprak kırıntısı.
Sevdası ağacın gölgesi kadın...
Gülüşü bostan kokusu.
Yemyeşil.

Kabrini kazan ellerin göç dansı bu kağıtta,
Ve ölü ötüşlerin yasını tutan
Tüm kırlangıçlar ağıtta...

04.13

10 Ağustos 2020 Pazartesi

Ruhum sis.


Ey Canan,
Yardım et.
Sancağım düştü.
Sustum.
Muhtacım sana.
Kurban olayım,
Yardım et.


23.21 gece temiz.ruhum sis.

Kırlangıç sevda...


Tavşanın sırtına binip kaçan kırlangıç
Bir sevda bu...
Bakışlarımıza çakılı çamurdan yuvası.
Yıkılmaz.
Düşmez.
Sökülmez.
Kağıttan gökyüzünde bir kutup yıldızı.
Köşede tek başına...dalga geçilen belki.
Hep kuzeyi gösteren bir gülüşüne
Çakılı gecemde...
Tavşanın sırtına binip kaçan kırlangıç
Bir sevda bu...
Adımları çağla çağla su akışı...
Fidanların kabri bir sessizlik dilimde.
Can suyu saçının kokusu.
Rüzgardan helkeler.
Geçmişe bilet rüzgarının kokusu,
Ben dünden buharlaşan
Bugüne düşen
Zaman yolcusuyum sevdanın...
Tavşanın sırtına binip kaçan kırlangıç
Bir sevda bu...
Duvara yuva yapan tüm hayal edişler.
Eylülü terkedişler...
Kır kırlangıcı düşler bahçesi bu dünya.
İncinir.
Çatlar.
Kırılır.
Perdeler süzülür akşamları...
Açık pencereler rüzgarla dövülür.
Can yanar.
Yürek sızlar.
Avuçlar özler...

Makas kuyruklar atlasında fırtınalar.
Ve çamurdan yuvaları kırdı elleri ile,
Yaşam kokan acımasız sevdalar...

13.41

Tüm hisler ölüyor teninde.
Ve kabri gökten şiirlerin...
Ateş sönüyor da,
Elini yakıyor kül hala...



3 Ağustos 2020 Pazartesi

FIN


Sızılarımı suladım yağ tenekesi saksılarda.
Taştan bir balkondayım köyden evimde.
Anahtarım kapı önündeki plastik pabucun içinde,
Ve kilitsiz tüm kapılar...
Öyle bir rüzgar işte çocukluğum cebimde.
Bakkal hayaller...
Kibrit.tütün.konya şekeri.
Eti puflar tek hazinem belki.
Sızılarımı suladım yağ tenekesi saksılarda.
Çeşmeye hoplaya zıplaya koşan
Mutlu Buzağıları izliyorum film diye şimdi.
Suyun gözü var biliyor musun.
Rengi kehribar akşamın.
O kadar güzel ötüyor ki gece cırcır
Böcekleri...
Radyonun biten orta pillerinin bir önemi yok.
Herşey o kadar her şey ki...
Kifayetler anlamsız...
Sızılarımı suladım yağ tenekesi saksılarda.
Ne kadar güzel kokuyorsun keder sen bile.
Bilmem ki.
Dalından çiğ çekirdek tüm sohbetler.

Ne zaman gözlerimi yumsam güne,
Vita saksılar bahçesi rüyalarım...

* FIN

An 03.14

Yorak elli çocuklar cenneti genzim


Yorak elli çocuklar cenneti genzim.
Öksürsem kan tüküren yolların,
Tozlu ıslak kini asılı gözümün derinlerinde...
Sövsem,
Eli yanmaz çaycı ellerimin
çatlak yüzü sızlar...
Ve çuvaldızlar sokar sızılarımı.
Tenimde dün rüzgarı kavurur düşlerimi.
Şiirler demler süzülüşlerini...
Gözlerin,
Ah o gözlerin...
Çıplak uçurumum sanki...
Yorak elli çocuklar cenneti genzim.
Tükürsem yalanlar ağlar dilimde...
Eğsem gözlerimi,
Sessizliğim avcumun kor ocağında çatırdar.
Efkar,
Afyondan daha çok ciğer yakar.
Kulağıma dünden yazılı,
Sözlerin,
Ah o sözlerin...
Yorak elli çocuklar cenneti genzim.
Ve parmak uçlarında hala düşlerimde,
O fakir yapayalnız kabrim...
Rüyamda yüzün.
Şiirin,
bir bağın tozlu kara üzüm tanesi dalında.
Ben en köylüsüyüm bağbanlığımın...
Avuçlarımda toprak rengi ömrümün haritası yer yer kararan çatlaklar.
Elimde bir çay bardağı akşamüstü tanında
Sesin...
tüm yorgunluğumu,
yavru kuş misali yuvasından uçuran özgürlüğü kulağımın.
Yorak elli çocuklar cenneti genzim.
Kabrimin bayram duası rüzgarında saçların,
Ve Bir tas su kurumuş toprağıma
Saçından yüzüme esen ruhunun o tatlı kokusu...
Düşlerin,
Ah o düşlerin...

* sen sustukça kan bağladı kapanmış tüm yaralar.

Zaman 02.47