21 Ocak 2009 Çarşamba
üç noktanın şairi ...
masalsı ...
bir varmışsın bir yokmuş...
araya kocaman hasretler konmuş...
kırmızı başlıgınla seni bekleyen
sana aşık olmuş bir kurtmuşum...
bir varmışsın bir yokmuş...
araya kocaman hıçkırıklar dolmuş...
sen pamuktan bir prenses
ve ben yedi küçük gözyaşı olmuşum...
bir varmışsın bir yokmuş...
araya sessiz acılar yolmuş...
yaralı kalbin kavalcısı ben
peşimde seni anlatan kelimeler...
bir varmışsın bir yokmuş...
araya giren herbir gün okmuş...
bir sagır bu suskun haykırışı duymuş
bir kör bu acıyı görmüş...
bir varmışsın bir yokmuş...
sensiz dünyanın anlamıda ..
lo , t olga ...
başının üzerinde sarı bohçayı taşıyan adam...
birşeyler merak etmek ve merak ettigim ,begendigim birşeyleri araştırmak tüm hatlarıyla ögrenmek en büyük tutkularımdan biri...ve şaşırarak ögrendiklerimi paylaşmakta benim için çok keyifli ve güzel...topkapı sarayını geziyoruz bakıyoruz şaşırıyoruz heyecanlanıyoruz fakat bilmeden ögrenmeden ayrılıyoruz...her ufak bir parçanın bile o kadar güzel ve şaşırtıcı hikayesi,anıları ve anlamı varki ...muhteşem...dahada etkileyici oluyor ,düşüncelerim beynim duygularım heyecanlarım kamaşıyor adeta ögrendiklerimin etkisiyle...ögrendikçe paylaşmayı seviyorum...haydi afiyet olsun...hayranlık duymamak imkansız gerçekten...ve mutlaka kendi tarihinizi gezin araştırın iyi ögrenin...her toz zerresiyle ve her belgesiyle okuyun,gezin,dinleyin lütfen...hoşunuza gideceginden eminim... bu arada sarı bohçayı taşıyan adamı görebildiniz mi bu minyatürde ? minyatürün orta kısmına daha yakından dikkatle bakın ve mutlaka görün o adamı...simge ettigi düşünce o kadar önemli ki ...
naleyn-i saadet...
kadem-i saadet...
destimal mendili...
teneşir taşı ve toz parçaları...
7 Ocak 2009 Çarşamba
kaç şemsiye ...
gamına çatlamış sazıyım hasretinin...
gamına çatlamış sazıyım hasretinin...
van goghun pabuçlarıyım herşeyden habersiz...
savrulmuş bagıyım ruhumun...
yaka bagır açılmış penceresiyim yüregimin...
gamına çatlamış sazıyım hasretinin...
üç beş bozuk paranın şıngırdadıgı boş kumbarasıyım gözyaşlarımın...
kuruyan gözlerim çöl şimdi...
aglayışlar çölümde kum , hıçkırıklar çöl akşamlarımın rüzgarı...
gamına çatlamış sazıyım hasretinin...
parmaklarından kaçamayan mahkumuyum gözlerinin...
esiriyim bakışlarının...
mızrabıyım aglayışlarımın...
bam teliyim dertlerin kederin...
gamına çatlamış sazıyım hasretinin...
bir avuç bugdayıyım aç güvercinlerin ,
bugdaya suya hasret nadas toprakların...
sesine hasret kulaklarımın suyuyum
suyuyum ellerinsiz ellerimin...
umutsuz umutlarımın...
gamına çatlamış sazıyım hasretinin...
mürekkebiyim yazmadıgın boş sayfaların mektupların...
kırık divitiyim parmaklarına degmemiş el yazılarının...
mürekkep lekesiyim parmak uçlarından sana hasret parmaklarımın...
gamına çatlamış sazıyım hasretinin...
gam şiirlerim asılı kerpiç duvarıyım yüregimin...
her güne bir çizik sayılı hesap defteriyim aşkımın...
yokluguna çekilen sabır tesbihiyim sensiz günlerimin...
gamına çatlamış sazıyım hasretinin...
sensizlikten sana susuz tanrı misafiriyim
rüyalarının kapısını çalan...
gamına çatlamış sazıyım hasretinin..
avuçlarıma yazılmış satır satır mektubuyum özleminin...
pabuçlarımda boyasız özlemler eskitiyorum
sen dolu yolları yürüyen...
gamına çatlamış sazıyım hasretinin...