29 Aralık 2011 Perşembe

bir ankara hatırası ...


mASAL;

''patikleri güzel insanların masallarıda güzel olur elbetteki...'' dedi çocuk ve sustu.

eğik başlı gövel ördeği ruhuyla paytak paytak gülümsedi sonra...

1 varmış 1 yokmuş...inanın 2 çok kızdı bu dalkavukluğa...

çünkü sadece KENDİNE ve BİR'e bölünebiliyordu bu dünya...

ankarada kar nede güzel yağardı dedi radyoda bir ses sanki sonra,

oysa ankara yağardı çocukluğuma öylece...

ve ne zaman ankara yağsa bir masaldan üzerime lapa lapa,

yüzümde çocukluğum erirdi usulca...


*yüzümden gülüşüme eriyen masalların diyarında...


*sağol yabancı.

23.09'un akşamında

4 Aralık 2011 Pazar

lar'lı tüm kalabalıklardan,yalnızlığa göçmek istiyorum...


gitmek istiyorum buralardan...
küçücük bir balıkçı kasabasının balığı olmak istiyorum hatta artık...
söyleyin bu şehre,terketsin beni...
kaçmak değil,
gitmek istiyorum buralardan...
lar'lı tüm kalabalıklardan,yalnızlığa göçmek istiyorum...

ben ve amin sözler kıraathanesi...saat bilmem kaçın bahanesi.

yüreğin nadası bu...


kapılar kapanmış üzerimize...
kapı dışı edilmişiz...
kalakaldık desene günlük böylece...
diyeti buymuş demek ömer ustam bu zehrin...
boşver neyse...

yazamıyorum...
dökemiyorum,dökülemiyorum...
birşey oldu...
doluyum,taşıyorum içten içe ama
bir türlü yağamıyorum bilmiyorum neden...

* dilde yara zamanlar bunlar belliki...zincire vurulmuş bu susuşlar zaten bu yüreğe merhem mi ki? ağacımdan umudun rengini döküyorum takvim yaprakları diye şimdi...