4 Aralık 2011 Pazar

yüreğin nadası bu...


kapılar kapanmış üzerimize...
kapı dışı edilmişiz...
kalakaldık desene günlük böylece...
diyeti buymuş demek ömer ustam bu zehrin...
boşver neyse...

yazamıyorum...
dökemiyorum,dökülemiyorum...
birşey oldu...
doluyum,taşıyorum içten içe ama
bir türlü yağamıyorum bilmiyorum neden...

* dilde yara zamanlar bunlar belliki...zincire vurulmuş bu susuşlar zaten bu yüreğe merhem mi ki? ağacımdan umudun rengini döküyorum takvim yaprakları diye şimdi...

Hiç yorum yok: