22 Haziran 2013 Cumartesi

KEKİK BAHÇESİ,ZEYTİNİN YAĞI VE EKMEK KOKUSU...




KEKİK BAHÇESİ,ZEYTİNİN YAĞI VE EKMEK KOKUSU...

Çıplaktı ayaklarımız,
Toprak okşuyordu adımlarımızı...
Birkaç çakıl çimdikliyordu güneşe kısılan bakışlarımızı,
Ve buğday yaprağı kokuyordu gülüşünle sallanan rüzgarın...

Çıplaktı ayaklarımız,
Ve Toprak okşuyordu adımlarımızı...
Dudaklarından damlıyordu ateşböceğinin karanlığına yazdığı şarkısı.

Çıplaktı ayaklarımız,
Ve toprak okşuyordu adımlarımızı...
Tatlı tatlı tozlanıyordu dilimizde kelimeler..
Sessizdi,yaprağa çarpıp yüzüne düşen sabah güneşi.

Çıplaktı ayaklarımız,
Soyunmuştu parmaklarımız tüm heyecanlarını...
Çırılçıplak öpüşüyordu her harfiyle dudaklarımız...
Tüm sözler ışıldıyordu gülüşlerinin hainliğinde.

Çıplaktı ayaklarımız,
Ve toprak okşuyordu adımlarımızı...
Suya değen topuklarında ıslanıyordu aşk tüm edepsizliği ile,
Saçını tarayan güneşinin saatinde,sevdaya öğlen doğuyordu...

Acele ediyordu tüm karıncalar nedense,
Çıplaktı adımlarımız,duyuyorduk...
Ve toprak okşuyordu adımlarımızı,
Biz toprağın kollarına düşüp,tüm yarınları yakıyorduk sevişmelerimizde...


Zaman,bir yaz sabahı karmaşası ve karıncaların valsi penceremde...

Zaman;çok geç sevgilim,çok geç...güneşin öğle uykusu zamanı çoktan...

7 Haziran 2013 Cuma

Tragedya ışıklar bahçesi...



İkinci perde,ikinci sahne (Capulet'in bahçesi.)



Romeo : Yarayla alay eder,yaralanmamış olan...




Teşekkürler William.



19:53

Suretimin sureti gölgeler zamanı...



VE YARIM KALDI TÜM KAFİYELER CEBİMİZDE...


Yüzü asıldı önce,
Sonra çamaşır ipinden sokağa damlarmışcasına ağladı içine...
Sustu bir kar tanesi boyunca,
Ve sakladı tüm titreyişleri sımsıkı yumruklarına...

Yüzü asıldı önce,
Gözleri ne kadar ıslaksa,
Yüreği o kadar susuz kaldı...
Yaprak verdi dudakları güneşe...

Yüzü asıldı önce,
Düşleri sarardı,
Ve Siz o kadar YAZdınız ki,
Yağmur olmak,yağmurlarımda ıslanmak sizi yorardı...

Nisan gülüşü bir rüyaydı her iç çekişiniz ağlayışlarınızda,
Ve yüreğe nal çivisi çakan balyozun sıcak yüzüydü akşamüstü,gülüşlerinizde...

Sonra siz,ağladınız özgürce;
Ve yarım kaldı tüm kafiyeler cebimizde...


Zaman; 19:29 akşamın parmak uçları üşümüş olacak...

Üç nokta



Küçük prens çimenlere uzandı ve ağladı...




"Teşekkürler Antoıne de Saınt-Exupery.


19:13 zaman,ıslak Çimen kokusuna uzanan ruhumun AMAN'ı...