26 Mart 2014 Çarşamba
Şairsiz düşler demiydi nefesleriniz...
Kaburga kemiğime dayanan keskin ağrım,
Gözüme vuran kör bırakan ateşim,
Adımlarıma saplanan gümüş çivim,
Elimde kesiğim,
Tenimde yaram,
Yeminlerde dağlanmış dudaklarımda tuzdan sızım,
Islanmış sırtımda serin rüzgarım,
Uykuları yakan kavuran rüyam,
Ciğerde hançer kesiği soğuğum,
Gözyaşımın yanağımda kuruyan keskin sızısı,
Çığlıklarımın sesimi kesen suyu yakan kılıcı,
Kolumda kırığım,
Yürekte,bacağı kırık sallanan sandalyem,
Parmak ucumda yanığım,
Burunda kan kokum,
Dilimde sessizliğim,
Kulağımda sela'm,
Cebimde tenime batan kurşun kalemim,
Aslan sütüm,
Nasılsın,
Iyi misin
Sevgilim ? ...
14.23 vakitlerden vakit beğen sevgili...
Şairsiz düşler demiydi nefesiniz,
İçmek nasip olmasa dahi ısınıyorduk buğusu ile bile...
14 Mart 2014 Cuma
şiiri bir gün sürdü o sessiz cennetinde ölümün...
uykusuzdu çayım bardağımda,
ve üşüyordu kalemim karanlıkta ceketi olmadan...
bir ninniyi belli belirsiz mırıldanıyordu sanki duvarlar,
çıtkırıldımdı biraz sanki bu akşam mısralar...
Turgut dUYAR mı bilmem ama,
bir sevda dumanı yıkadı bugün pas tutan bıyıklarımı...
adı şiirdi günün,
mevsim,bildiğin kör kütük sarhoştu denizin mavisine.
sorsaydın tutuşurdu çıra belki,
sustun
ve tüm kozalaklar ağladı mutluluktan...
adı şiirdi günün,
şiiri bir gün sürdü o sessiz cennetinde ölümün...
vakit,20.07 kör akşamın kararlıydı titrek adımları...
bir ağıt sür kuruyan dudaklarıma sevgili...
bir ağıt sür kuruyan dudaklarıma sevgili,
bakışlarının kar'ından eğirip ipini,
düşümü ör bana yelek diye...
bir ağıt sür kuruyan dudaklarıma sevgili,
rüyalarından topla yeşilden yaprak çayımı,
keder damımızda kurut demini...
bir ağıt sür kuruyan dudaklarıma sevgili,
dilimi kavur mısralarında,
kayalardan söktüğün tuzunu dudakların bassın sızılarıma...
bir ağıt sür kuruyan dudaklarıma sevgili,
kanasın tüm çatlaklarında dünler,yarınlar,
bize vefasız bir şu an kalsın sayfaların beyazlığında...
vakit,19.51'in sessizliği...
neden bilmiyorum...
neden bilmiyorum;
uzun uzun dinledim bu değerli TRT sanatçımızın sesini bugün,iyi geldi sanki...
derman olsun diye değil,biraz daha fazla kanasın diye deştim yaramı...
'' Adile Kurt Karatepe - Bugün Günlerden Cumadır Cuma ''
vakit,19.37 itirafları...
* garip akıntısında kağıt gemi gibi sürükleniyo ruhumda kalemim...
denize bırakıldı diye yetim bir şişe ve içinde utangaç bir şiir...
denize bırakıldı diye yetim bir şişe ve içinde utangaç bir şiir,
ağladı mevsim,denizin göğsüne dayayıp başını...
batar mı umutlarımız diye korktu mısralar,
virgülünü bacağının arasına alıp ağladı tüm satırlar sonra...
şairin günahı yıkanabilseydi bir dere kenarında,
tüm balıklar ağlayacaktı belkide yıllarca...
vakit,19.28 sularında
* şiirler,balıklar ve arnavuttu tüm o sessiz yollar...
yürekte masal zamanlar...
tezdi zamanın sıcacık kanayan yüzü yüzünde,ve gülüşün üşüyordu suskunluğundan sökük sokakların ceplerinde...
tezdi zamanın sıcacık kanayan yüzü yüzünde,
ve gülüşün üşüyordu suskunluğundan sökük sokakların cebinde...
terkedilmemişti oysa hiçbir ağaç eylüllerin yetim serinliğinde,
yere uzanan sarı bir nevresimdi ölüm,gülün gözlerinde...
ve hiçbir şehir terkedilemez insanın sözlerinde,
yalnızlığa düşen bekleyişlerimizdir sadece üşüyen küçük ellerinde...
vakit; 19.04...
*aslında kafiyeleri sevmezdim;bizimkisi bir ayak üstü sohbeti sevda duraklarınca heralde...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)