Nazımıyım sevdanın,
Ellerinin kokusu memleketim.
Yurduna sürgün bir güvercin o uzaktaki damda.
Ve gururdan parmaklıklar ardı bir cennet buğusu karşımdaki camda.
Nazımıyım sevdanın,
Memleketim ılık yüreğin.
Kekik kokusu esiyor bakışlarından rüyalarıma.
Sırtımda serince bir yayla mutluluğu,
Uzanmışım düşüne,
Yüzümde saçma sapan bir gülümseme.
Nazımıyım sevdanın,
Memleketim yeşil kazağın.
Yüzümü yalayan kuzuların sesi gülüşün.
Cebimde kurumuş çayır çicekleri,
Kitabı saçların bir sevda oysa kıyamadığım.
Radyoda dam üstü bir türkü,
Yılanı öldürseler,
Ve sesi merhem bir akşam üstü hayalin.
Nazımıyım sevdanın,
Memleketim parmak uçların.
Sıcacık göz yaşların...
Yanağından kaburgama tuzdan bir köy yolu ağlayışın.
Ağla ağla ve ağla...
Uyu kalkmadan hiç ölümü öpercesine saçlarından.
Nazımıyım sevdanın,
Memleketim yürümelerimiz...
Öksüz uzaklara ağıt yüzümde tüm yoksul gülmelerim.
Göğsümde benden büyük bir ağrı var.
Hayalet ağrılar sulanıyor beynimde fidan fidan.
Nazımıyım sevdanın,
Memleketim mektuplarında avuçlarının kokusu.
Mezarsız bir ölümü giyiyorum üzerime kefen diye.
Rüyalarımı sisler siliyor gecelerimden,
Uzanıyorum uzanıyorum,
Dokunamıyorum,
Doğduğum yere,
Sana...
22.23 sürgün bir dem tadı akşamda.