Pasifize nefretler karhanesi.
Senin olmayan etlerin köle kasabı,
Ne kadar adisin ey yaşamak...
Paslı prangalara sürülü çürüyen eflatundan ayak bileğin...
Zamanın ter kokan çamur yüzlü hırsızı.
Ve yazık,kaybedecek hiçbirşeyi yok ruhların bugünlerde.
Sevmek,daha büyük sevmek,daha da büyük sevmek...?
Hangi arsız yarışın ödülü bu boynundaki beşi bir yerde,
Güçsüz soluk sarı bir demir uğruna satılan her şey.
Kainata değişmem seni,uğruna tutuşurum da açmam bir daha güneşe gözlerimi...
Üşüdü dudakların,
Ve güneye kanat çırpıp göç etti benimkiler...
Buluşamadı mevsim bir türlü,soyunamadığımız sararan her yaprağa yazılı tutuşan sönen her sayfada...
Yüzdüğüm her farklı sıcak dudakta,
bir fırtına,bir amansız rüzgar,bir hain hatıra kafamızdaki o durakta,
titrer içim kemiklerim,vurur dalgalar etime kemiğime dek çivileri gibi bir peygamberin;
Ve ben sana dönerim hep kapanan ıslak gözlerimin ardında her şafakta...
Pasifize nefretler karhanesi.
Senin olmayan etlerin köle kasabı,
Ne kadar "bir kağıt kesiğisin" ey yaşamak...
Etim,ruhumun kanlı sıcak kefeni.
Vealeykümselam,
Seni seviyorum.
21.52 üç dua bir pişmanlık duvara asılı boynumda.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder