13 Temmuz 2009 Pazartesi

sevişen kör bakışlarım...


eger dünyada hiç ışık olmasaydı...ne olurdu...geceleri kullandıgımız lambalar,ampuller,mumlar,gaz lambaları,elektrik,fener,meşale,ateş...hiçbirşey olmasaydı...sence karanlık mı olurdu dünya...peki sen şu an oldugundan daha kör mü olurdun yoksa herşeyi daha keskin görebilen bir gece avcısı mı...herşeyi görebilmemizi sagladıgını düşündügümüz ışık yokken aslında herşeyi daha iyi görmemizi saglayacak bir yetenek dogardı içimizde belkide...ışık olsada olmasada aynı yerinde duruyo olucak odandaki sandalyen sonuç olarak bunu unutma...ışık yada onu görüp görmemen hiçbirşeyi degiştirmiyo degiştiremiyor düşünürsen eger...onu görmen yada bunu düşünüp farzetmen önemli degil yani...sandalyen hep orada aynı yerinde...ışık bizi daha kör mü yapar yoksa etrafı daha iyi görüp seçebilen biri mi emin degilim...
bazı hormonlar sadece insan uyudugunda karanlıkta salgılanır vücut tarafından...peki gözleri hep karanlıga teslim biri ,göremeyen kör biri uyudugunda salgıladıgı hormonları gündüzde salgılayabilir mi...iki göremeyen insanın sevişmesi hep çok farklı gelmiştir bana nedendir bilmem...tüm hisleri açık gözleri kapalı iki insan tüm ruhlarıyla birbirlerine karışıp birbirlerinin ruhuna karışıp akıyolar...inanılmaz...sihir gibi...hislerin sevişmesi...hissettigimiz kadar yaşamıyor muyuz sanki...çok inanılmaz...
zehirlenen birinin midesi yıkandıgında , kurumaya bırakılır mı rüzgara karşı tüm yorgunlugu acaba...kaç mandal tutabilir ıslak hırçın bir ruhu rüzgarlara karşı ...

Hiç yorum yok: