gördügüm en deli en zekice , en uçurumun kenarında bilinmeyen bir nokta filmlerden biriydi the cell...sıradışıydı,çok farklıydı...tam istedigim tam diledigim gibi bir filmdi yani.sinemada izledigimde bayılmıştım resmen...senaryoya , görsel sanat , sahneler derken aşık oldum resmen bu filme o derece yani ( resmen tablo misaliydi bazı sahneler) kısacası hikayeyede hikayenin anlatılışına üslubunada vurulmuştum...hala da çok degerlidir bu film benim için...hatta enfes...dr.hannibal lecter , john doe neyse the cell'deki seri katil carl stargher de onlar kadar eşsizdir gözlerimde...dnr'da dolaşırken öylesine , birde baktımki the cell 2 yazan bir dvd ..o kadar heyecanla aldımki filmi çok mutlu oldum...çünkü filmin devamının gelmesini çok istemiş fakat beklentime bir cevap bulamamıştım...filmi izledim...tek kelime ile yıkıldım...the cell' den sonra bu tam bir fiyasko tam bir amatör işi olmuş diye düşündüm ve çok üzüldüm...ama hala içimde umutlarım var...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder