Yüz bin kapıdan geçti gönlün ayağı da,
Bir yudum yüreğin eşiğinde düştü,takıldı kaldı.
Omzunun burnuma değip değip kaçan kokusu ki,
dünyanın sustuğu yerdi...
Kapadığım gözlerimin ardı,hep,seni ezbere bildi.
Bin gezegen yandı tutuştu kavruldu da kainatında,
Yüzün bana döndü,bana baktı da,
Bu benim dünyam,gel yaptı...
Yüz bin kapıdan geçti gönlün ayağı da,
Bir yudum yüreğin eşiğinde düştü,takıldı kaldı.
Bin kainat okyanuslar altında kaldı da,
Bir gök dolusu yağmur küçüldü küçüldü de gözlerinden aktı...
Bağ yandı,buzdan bir rüzgar nefes aldı açtı,
Bin gül kurudu soldu da,
Bir ısırgan gülüşünde sürgün verdi...
Yüz bin kapıdan geçti gönlün ayağı da,
Bir yudum yüreğin eşiğinde düştü,takıldı kaldı.
Üç yumurta daldaki yuvadan düştü de,
Biri gökte kabuk kırıp kanat vurup feza'ya uçtu...
22.09 topukta kıymık yürümeler zamanı.saklı miras ahlar vakti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder