Sabahın sessiz çıtırtısı.
Kulağımda evin yaşayan sesleri çalarken en sevdiğim şarkım diye etrafta,
Uykunun içindeki uykumdan uyanıyorum yavaşça.
Rüyanın içindeki rüyam.
Matruşka düşler kütüphanesi günler heybemizde peşi sıra açan.
Sabahın sessiz çıtırtısı.
Aynı günün türevi günler,kolyede inci bir ömür yağıp giden.
Yazılı bir hayatın en ezberini oynarken insan,
Doğaçlama yapanlar deli size göre.
Kim en insan,kim en güzel tüylere sahip yarışmaları bir de ağızlarda...
Saçma...
Sabahın sessiz çıtırtısı.
Bir bardak çay ile uğulduyor kulağımda yaşamak oyunu,
Sanki bir tren yolculuğu sabahtan hayallere yolu.
O kadar sabah ki yol,
Gün gibi açık sonra,
Ve o kadar gürültülü bu tren...
Herkes uyuyor yine de.
Yorgunsa yorgun,bitapsa bitap insan.
Ve raylar,ve bu demiri çekiciyle döven sesleriyle bu hayat,bu yol.
Ama herkes uyuyor yine de.
Sabahın sessiz çıtırtısı.
Kapadığım anda gözlerimi,açılıyor göz kapılarımın düşler perdesi...
Ne yazdıysam çocukluğumdan bu yana içimde adımlardan,
Oynuyor ruhum bu oyunlarını bir bir unutmadan üstelik hiç bir lafını...
Sabahın sessiz çıtırtısı.
Sahnesi bu gezegenin yaşamak,
Ve ışığı tutuyor şu güneş dedikleri haykırman için o içindeki tiradını...
Sonra ben yazıyorum yeni kitabımı,
Kediler,martılar ve düşler...
07.56 uyandım.şiir demledim.