16 Ekim 2008 Perşembe

yürüyüp gidiyor tüm merdivenler ayaklarımız altından...



yürüyüp gidiyor tüm merdivenler ayaklarımız altından...durmak mümkün degil sanki...alıp götürüyor bizi durup hatırladıklarımızdan...yürüyen merdivenlere binip arkanıza döndünüz mü hiç ? bir kere deneyin bence...bakın uzun uzun ve derin derin yükseldiginiz derinliklere...uzaklaştıgınız herşeyi izleyin arkanızda kalan...yürüyüp gidiyor tüm merdivenler ayaklarımız altından...durup donduramıyoruz o anı istedigimiz zaman...bastıgımız yer, kum saati gibi akıp gidiyor ayaklarımızın altından...akan giden zamanı anlatmaya çalışıyor sanki bize...ama anlamamakta ısrar ediyoruz biz hep...inatçıyız insanoglu olarak bu gezegende sanırım...yürüyüp gidiyor tüm merdivenler ayaklarımız altından...kayıyor yaşamımız gözlerimizden usul usul...durduramıyoruz...küçük yuvarlak kırmızı stop dügmesi hep gözlerimizin önünde ...ellerimizin altında...ama durduramıyoruz...tıpkı yaşadıgımız hayat gibi bu ironi...komik...yürüyen merdivenler duruyor bazen öylece...ilk adımımızı attıgımızda çok büyük bir şaşkınlık yaşıyor içimiz ,adımlarımız ,ayaklarımız...tek tek yorularak çıkıyoruz o zaman basamakları...sitemle tırmanıyoruz şehre açılan kapıyı...alıp götürüyor bizi biryerlere herşey...biz kullanılmış, içi boş,artık işe yaramaz görülen atılan bir poşetiz sanki ve yürüyen merdivenlerde bizi alıp uçuran bir rüzgar...dönüp duruyoruz ...uçuyoruz bilmedigimiz bilinenlere...yürüyüp gidiyor tüm merdivenler ayaklarımız altından...bir müzisyen dileniyor tüm yürüyenlerden...mantık evliligi yapmışlar şarkısıyla sanki...enstrumanın kalbi kırık... sevgisiz kalmış bir müzisyen ve onun sevdigini sandıgımız ama sevgisiz çalınan hüzünlü eşi; çaldıgı parçası selamlıyor yorgun adımlarımızı...o kadar mutsuz ki şarkı...yürüyor gidiyor tüm merdivenler...durmamak için daha fazla burada....

Hiç yorum yok: