hatırladın mı...?
hatırladın mı bu kadar sandalın bir fotografta yüzdügü günleri
hatırladın mı dünü...
ne kadarda çok sandal yüzüyor bu fotografta diyen gülüşü
hatırladın mı...
hatırladın mı ne kadarda zordur karşıdan karşıya geçmek
tersine yürüyorken çaresiz...
yanık yumruklarında tuzdur her adım...
ellerin yangın yeri.
hatırladın mı...
yolun ortasındayken bozulsa keşke tüm trafik ışıkları
ve kalsak yolun ortasında öylece
yanlış zamanda yanan bir kırmızılıgın hatasında, gölgesinde mahsur kalsak birbirimize dedin mi hiç içinden söyle...
hatırladın mı...
arkana dönüp tekrar bakmadan duramayan hislerini
yalnızlıgını zor sanıyosun hep
ama sen kalbini teslim etmek nedir biliyor musun
sürgün yaşadın mı sen hiç tüm hayallerine...
sürgün edildin mi sevdigin heryerden sevdigin herşeyden
hep aynı yerlerde adımladın acılarını...
sürüldün mü tüm gençliginden hiç...
hatırladın mı...
dünü ...
ondan önceki günü...
ve bir öncekini hatırladın mı hiç...
tersine yaşadınmı hiç herbir günü...
hatırladın mı ...
sevgi nedir ...seviyorum demek nedir ...hatırladın mı...
kutup yıldızı koymayı yazdıgın mektuplara
ve adına sen demeyi hatırladın mı...
komik bulunmayı...gözlerin hep o yıldızdayken ...yolunu ararken gözlerini ayıramazken ondan...
hatırladın mı...
yarını...bugünü...dünü ...sırasıyla hatırladın mı...
hatırladın mı
sol bilegimin içindeki yara izini...
hatırladın mı...
asla beddua etmeyecegimi...ettirmeyecegimi...
ALLAH 'a inandıgımı ,O'na sıgındıgımı başından sonuna kadar...
başından sonuma kadar...
hatırladın mı...
merdivenlerin kaçıncı basamagında elele tutuşmak için
ellerimi aradıgını...
parmak uçlarımı buluncaya kadar nasıl kazdıgını uzayan kazagımın kolunu...
kaçıncı basamaktı hiç saydın mı...
hatırladın mı...
bir dilenci olacagımı...
ALLAH rızası için biraz sevgi biraz anlayış diye dilenecegimi...
hatırladın mı...
hatırladın mı
gelmeyen bir tavşanı hiç özlemedigimizi
herşeyi ona borçlu oldugumuzu düşünmeni...
oysaki gidecegi yolu bilmeyenin gidecegi bir yoluda yoktur
dedigini aynı tavşanın...
alice 'e ...
hatırladın mı...
tutulucak eller var diyen...yardımımıza ihtiyaçları olan eller var diye haykıran
ve ellerimizin birleşmesini isteyen bunun için
sayfalarca heyecanlı kalp atışlarıyla güp güp yanımda oturan
kaçan korkak tavşanı hatırladın mı...
hatırladın mı...
ayaklarımın konuştugu kukla şovumu masa uçlarında
hatırladın mı...
sakız çignemek yakışmazdı hiç bana hatırladın mı...
hatırladın mı...
uçaklar geçerken agzımızı açıp aaaa diye bagırırdık ve ellerimizle kapatıp açıp
kesik kesik a lar bırakırdık gökyüzüne uçakların ardından...
hatırladın mı...
sabun köpükleri pekte uzun yaşamazdı
kısaydı ömürleri
hatırladın mı...
tüm oda deterjan kokarken,mandalina soyarken kabugundan fışkıran sular göz yakarken
ellerde sarışın lekeler ve kokusunu bırakırken
ne kadarda degerli gelirdi
ilaç isimli başlıklarıyla rengarenk promosyon not defterleri insana ...hatırladın mı...
paha biçilemez degerdeki bedava sayfalar müzesine hoşgeldiniz...
hatırladın mı...
hiç mısır patlatmadık,hiç kaynamış mısır yemedik ve mısır'a gitmedik
nepal'e uçmadık...hatırladın mı...
adalara gitmedik ve hiç faytona binmedik beraber düşlerimizde bile
hatırladın mı...
ya seninle mutlu olucaktım sonsuza kadar
yada yazar...
hatırladın mı...
yazdıklarımı ben diye imzalardım hatırladın mı
ve bitiş saatini işlerdim kenarına beyaz kagıdımın oya gibi...hatırladın mı...
atılan naylon poşetlerin binlerce yıl yok olmayacagı söylenir hep
peki atılan kurşun kalemle yazılı mektuplar kaç zamanda yok olur ...hatırladın mı...
hatırladın mı...
asla unutulmaması gerektigine inandıgını söyledigin bu anıları hatıraları
hatırladın mı...
hatırına bir oya işledim ...nakış bagladım bugün...
hatırladın mı...
ben...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder