Vidası olunamaz giyotinleri var oraların,
Ve ben buraların evladıyım,yüreğim iste burada ellerimde.
Dilimde bir parça kuru ekmek,az biraz ıslanmış bir mısra döndüğünce.
Sorsan bir şövalyeyim bu çayırlarda,
İçimde bir peygamberindevesi celladı tüm kelebeklerin oysa.
Vidası olunamaz giyotinleri var oraların,
Ve ben buraların evladıyım,yüreğim iste burada ellerimde.
Hiç susmak istemeyen bir çocuk büyüyor gözlerimde,
Ne kadar da şanslıyım ey tanrım,
teşekkür ederim,
Benimle konuşan bir zeytin fidanı hediye bu senden yüreğime,
Bin yıllık şifa gözlerime,usul usul dolan şişesine,
Bin yıllık feyz bu ekilen göğsümün nefes alan kafesine,
Uyuyor işte yanıbaşımda nefesi nefesime değiyor yüzümde.
Cennet,nefes alan çocuktan bir kutu tanrının elinden bize özel işlenmiş bence sevgilim,
Ve İçine yine kendini saklamış tanrım,
Cennetin mis kokusu sinmiş ağaçtan sandalında.
Vidası olunamaz giyotinleri var oraların,
Ve ben buraların evladıyım,yüreğim iste burada ellerimde.
Tut haydi bekleme,
Durma sakın,
Düşlerim seni ben en güzeli olman için elimden geldiğince,düşlerimce...
08.45 göğsüme değen kurulu tuzak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder