12 Ağustos 2010 Perşembe

yaz benimle...


yaz benimle...
ne zaman okusam seni,aynada buğulanır sanki satırlar,
cümleler...düşler...
sanki aynı zihinden tutuşturulmuş gibi pek çok şey...
yaz benimle...
bir şiir zor belki,
ama bir oyun mutlaka...
yaz benimle...
ilhan berk ile ece ayhan gibi...
yaz benimle ,bahar boyu kış boyu
yaz benimle...
dargın düşmeden hiç birbirimize...
belki çok kalabalık,
belki yapayalnız...
ters dönsede kavanozda o küçük balık...
yaz benimle...
içimizde su dışımızda dikenler ile,
yaz benimle, tükensin...
kış seninle, dolsun...
yaz benimle...

bir oyun yazıyorum...bir bayanın kalemine,bir dişinin sesine,nefesine,hislerine,düşünmesine ihtiyaç var kağıtlarda...tek başımada yazarım zorlasam biliyorum...yapmadım değil...aslında sevmem hiç yazdığıma başka bir kalemin dokunmasını ama ben kadar ben bir seninle daha kanlı canlı olucak sanki herşey...farklı ve güzel...yaz benimle...

yazar mısın benimle...

2 yorum:

üryan dedi ki...

"aslında sevmem hiç yazdığıma başka bir kalemin dokunmasını ama..."

kıskanır mısın kelimelerini.. ben kıskanırım.. hem de çok..

bir oyun yazmak.. aynı düşü kuran iki kişi ile mümkündür yalnızca..

e.t. dedi ki...

aynı düşü kuran iki kişi...
ne kadar uzaklar bilmezler oysaki.
mümkün olan için karalamam asla kağıdımı,tutuşturmam gecelerimi...
yazmak,yaşamaktır birazda...
yaşanılanı görüp kağıdına ağlamak...
kıskanmadığımı düşünür ve söylerim hep ama kıskanırım evet...
peki o zaman,aynı düşü kurmak için düşümü mü anlatayım sana yoksa mümkün olmayan için karalamaya hazır mısın aynı kağıtta akacak bir nehrin iki ayrık kolunu...sonu aynı deniz cümlelerin aynı suyun tuzunda dağlanır yaraları...