Ağaçları asmışlar göklere ayaklarından kesip alıp canlarını,
Ey zalim,bu toprak senin mi sandın.
Yaprakları düşmüş uçuşup duyulmaz çığlıklarında damla damla kan diye toprağa.
Korkan yetim öksüz fidanların ağlıyor filizden canları.
Bin yıllık çınarlardan akıllısın diye mi inandın.
Bir tilki kurnazı hainlik bu tüm kadim yeminlere sadece,
Bağışla beni ey tilki,seni o kadar aptal mı saydım.
Ey zalim,bu masumlar alemi senin mi saydın.
Kemik parmaklıkların ardında tutunmuş kalbim kızgın sımsıkı ve heyecanlı,
nefes aldığımız bu cehennemde bakarken bu cinayete,
bir umut işte yine geldi o gün,
tüm masumlar için belki savaşırız yine diye...
Ağaçları asmışlar göklere ayaklarından kesip alıp canlarını,
Ey zalim,tanrı katında bu canların azraili sen misin sandın.
Nafile kifayetsiz ruhun senin,
Utanmazsın,
sen dön tüm karanlıklarınla o cehennemde inine,
Kabul etmez sırtına hançerler astığın bu toprak da seni,
Kutsal kanları ile sulanmış şühedaların,kuruyan kutsal susuz dudakları.
Hakkın dahi yok artık,
düşemezsin cesur al rengi ile bu can toprağın üzerine,
Dayasan bıçağını kendi boğazına bir cesaret utanıp utanıp utansan da,
Yine de,
giremezsin bu aziz yerin bile dibine...
09.46
karlı bir tepe.
çok üşüyoruz artık.
uyuşmuş her yerimiz acıdan.
his kalmamış uçmuş hepsi uzaklara,dostlar gibi sıcak diyarlara.
kapanıyor göz kapakların.
uyusak geçecek diye fısıldıyor belki rüzgar belki de tarihi unutan tüm korkak şeytanlar...
karlı bir tepe.
çok üşüyoruz.
uyuşmuş her yerimiz acıdan.
sonra açıyor gözlerimizi yeniden daima yanımızda olan yine o Canan,
yanıyor ateş alıp bir meşale misali damarlarında akan alev ırmağı o kadim kudretin,
kesildikçe fışkıran bu asil kanından...