Yer olmuş tepetaklak.
Ağaç gömülü toprağa,kök göğe değmiş elini.
Ters dönmüş tüm alem,
Boğulmuş dereler,
Denizler dağa akmış tersine,
Balinalar yüzmüş çıkmış kardan dağların başına.
Mezarından doğmuş yeniden insanlar.
Karıncalar yuvadan kırıntı taşımış tarlaya.
Ak kara fotoğraflar tarihten bir duvarda,
Fakir yaşamış ömrünce denize uzanmış o sarayda.
Yer olmuş tepetaklak.
Ağaç gömülü toprağa,kök göğe değmiş elini.
Hain sinek olmuş her yer yüzlercesi,
Vatan bir bataklıkmış sanki gibi.
Kırılan hayallerin kütüphanesi bir tarih sayfalarca,
O kıtalar bizim,denizler bizim,
O kazanılamaz zaferler bizim,
Ve feza yelkeni ateşten gözlerimizin.
Yıldızlar size kalsın,
kaysın ellerinizden bir bir hain her gece...
Hain sinek olmuş her yer yüzlercesi,
Vatan bir bataklıkmış sanki gibi.
Yer olmuş tepetaklak.
Ağaç gömülü toprağa,kök göğe değmiş elini.
Sular yakmış bu gezegeni,
Ateş söndürmüş kapkaranlık şu masum geceleri.
Sinen kanamış bir beyaz beze,
Kan rengi bir al boyamış sana bayrak diye,
yerde bir kan denizine düşmüş sonra bir hilal, bir yıldız.
Ve binlerce tohum düşmüş kuş olup toprağa vurulup savaşırken yaşamın yeşil dalından.
Yer olmuş tepetaklak.
Ağaç gömülü toprağa,kök göğe değmiş elini.
Güzel halkım,can milletim,insanım,
Hainlik çamur olsa sıçrasa üstüne,
Vurur bıçağı düşünmeden kendi asil karnına...
Yazık,
Çok yazık.
Hain sinek olmuş her yer yüzlercesi,
Vatan bir bataklıkmış sanki gibi.
Kanamış yurdun tertemiz imanı,
Kaşınmış avuçlarında kadim tarihi,tüm o eşsiz zaferleri.
Gelmiş kehanetin o yaldızlı yazılı kıyameti.
Gelmiş ölmüşse de geri,nefes almış yeniden toprak kokan merhum tüm o kahramanları...
Fışkırmış düşmanın dudaklarından zaten yazılı o daima bilinen kader.
Yer olmuş tepetaklak.
Ağaç gömülü toprağa,kök göğe değmiş elini.
Patlamamış terketmiş mermiler mavzerini.
Sonra patlamış ard arda albert'ın hain dev bombaları,
Yer olmuş tepetaklak.
Ağaç gömülü toprağa,kök göğe değmiş elini.
Yine de bırakmamış bu kadim ağaçlar kanlı dalları ile sımsıkı tutup bu kutsal toprağını...
18.45 vatansever kavakları var yurdun,söğütleri,iğdeleri ve sakız kokulu çamları dağlarımın,düşlerimin...tutar kökleri toprağı sımsıkı,korkan aşıkların titreyen elleri gibi sokakta.hain heyelanlar vakti şu yalancı mı yalancı avuçlarımızdaki aşksız,solmuş zaman...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder