24 Ocak 2012 Salı

doksanlar...


doksanlar,beni sana taşıyan masum yoluydu bu yüzyılın...
nereye yürüdüğümüzü bilmeden gülümsedik yinede her günümüze.
oysa ben seni,iki yakası bir türlü birleşmeyen bir şehrin göğsünde sevdim...
ve tertemiz çamaşırların kokusunda tanıdım bu şehrin yollarını ilk kez,
açtım...
çocukça bir yalnızlıkla,
anneme yürüyordum ekmek arası yalnızlığımda.
ilk kez orada kokladım,
sıcak ekmek kokusu düşler gibi gözlerimi kapayıp seni.
ve boğazında,
masmavi teninin tuz kokusunda pişen,gözlerine düşen aşını aşk'ının...
boşver sen düşünme istersen...
çünkü,
çıtır çıtır sesidir doksanlar bize,
sakladığımız mektup zarflarına tek eliyle sımsıkı tutunan pul çığlıklarının...




23.22

zaman,zamansız düşler vakti sevgilim.. .

Hiç yorum yok: