21 Mayıs 2012 Pazartesi

yetim evlere terkedilmiş bebekler...


bir.yaz,durma yaz...sulamalısın saksında ekili düşlerini bu kağıda doldurup mısralarını,yudum yudum dudaklarının sessiz açılıp kapanışlarından sözlerini...

iki.doldur çayını olmadık uymadık bir bardağa farketmez,ılığına düşsün dudağında ısınan al kırmızı tutuşan hayaller ve ısınsın içinde dışarıya şimdiye dek çıkamamış tüm kelimeler...

üç.yetim evlere terkedilmiş bebekler gibi günler aylar bekleme yazmak için içindeki çocuk seslerini,onun gözü hep sen gelişli bekleyişlerde zaten çekinme.

dört.az yazmak az sulamaktır yüreğinde düş tohumlarını...can suyu yetmez filize,düşe...kurur yoksa tüm açmamış nefes alan canlı hayaller...ölür yarınlar içinde...

beş.kurşun kalem,beyaz kağıt ve deli bir düşbaz beyin...senin ilacındır ruhunun kimyasında aslında.tutun,vazgeçme...

altı.yollar uzar gider,boşver sen,sen yazdıkça tohum sal rüzgarın saçlarında etrafına...

yedi.aynalar ki,çıplaklığını aldatan ninnisi gözlerinin...kapat gözlerini...kendine soyun sadece mısralarının karanlığında...satırların duvar ardında...

sekiz.düşle,düşle hep çocuk.gülümse göz yaşlarına...acılarını sev çocuk ve büyüme hiç olur mu.



* sekizkanunkırdımtavaya.

saat 00.05

Hiç yorum yok: