8 Haziran 2025 Pazar

güne veda,ikindinin selası gülüşün aklımda

 
Sıvası döküldü bir serçenin çığlığı gibi ruhumun,
Yere düştü duvara saklı gömülmüş tüm tozlu mektuplar.
Sıva çatlağımda bir yaban gül yaprak açtı yelkeni misali umutlarımın sonra.
Ne zaman dışarı çıksam göklere dokunsam gözlerim ile,
Bir arı ilk kez havalanır sanki yeşil göğüne kovanından,
Ve çocuk gaudi'nin karanlık küçük odası içim,
hiç bitmeyen bir yolcukla tırmanır göğe kafamda hayalimdeki yuvam.
Evim bir köstebeğinki kadar endamlı kendimce,
Ve ışık çok pahalı eridikçe akşam güneşi tepemizde...
Mumlar,zenginlerin kendilerini kandırma çabası sevgilim,
Bitmeyen günün yalanlarla devam eden nefesi titreyen gecede belki...
Sıvası döküldü bir serçenin çığlığı gibi ruhumun,
Yere düştü duvara saklı gömülmüş tüm tozlu mektuplar.
Sıva çatlağımda bir yaban gül yaprak açtı
yelkeni misali umutlarımın sonra.
Şehir ki gri cennetim,
Hayalinin hacısıyım,yürüdüğün adımlarının benden başka kimsenin duyamayacağı o incecik melek kokusunda.
Aslanıyım sokak köpeklerinin,
Ceylana yada bir fil yavrusuna gerek yok hiç inan,
Bir bardak çay,bilemedin iki bardak ile doyarım gün boyu...
Şehir ki gri cennetim,
Yalnızlığım dostlarıma emanet...
Sıvası döküldü bir serçenin çığlığı gibi ruhumun,
Yere düştü duvara saklı gömülmüş tüm tozlu mektuplar.
Sıva çatlağımda bir yaban gül yaprak açtı
yelkeni misali umutlarımın sonra.
Ben oturdum kirli,tozlu yerlere,
Bir kez daha ve yeniden tüm duvarlarımı okudum...

10.21 güne veda,ikindinin selası gülüşün aklımda.

Hiç yorum yok: