5 Haziran 2025 Perşembe

Turuncu akşam güneşi bağırıyor anneleri gibi

 
Seni besleyen ilk çeşmesi tanrının,
Cennetin kokusu serpiştirilmiş sanki kurutulan çiçeklerinden koparılıp ufalanıp,
Cennetin notaları patlıyor ard arda ağzımda burnumda sanki,
ve ele geçiriyor ruhumun kalesini,
vaadinden öte,cennetimin hayalini bana uzatıp kendi gözlerimden inan ki.
Seni besleyen ilk çeşmesi tanrının,
Cennetin kokusu serpiştirilmiş sanki kurutulan çiçeklerinden koparılıp ufalanıp,
Mis gibi bir koku kapatıyor gözlerini huzurun kollarında.
Bir tanrıçanın kutsal çeşmesinden yaşamın suyunu içiyor ölümlü masum gözleri...
Burnuna değen sıcaklık ve huzur sen içerken kutsal suyunu yaşamın.
Yükseliyor kadın gökteki evine,
görünmez kanatlarını vurup kulakları çınlatan sesiyle,
Korkutuyor bizleri...
Seni besleyen ilk çeşmesi tanrının,
Cennetin kokusu serpiştirilmiş sanki kurutulan çiçeklerinden koparılıp ufalanıp,
Göğüslerine saplanmış tasmaları ve kendilerini özgür zanneden sonsuz uzun ipleriyle göklerin rengarenk koyunları,
Bir uçurtmalar bahçesi bu yaşamak,bu şehir,bu zaman...
Kendine göre herkes özgür,
herkes uçmak istiyor sorsan,
Herkes rüzgarı yutmak ve hissetmek istiyor yüzünde.
Göğsünden kalbine girmiş bir ipe köle tüm düşleri,
El kimin bilemezsin bu yükseklikten,
Göremezsin tanrının sana dokunmayan bile elini...
Esir uçmaların duaları yağar birazdan rengarenk yağmurları ile göklerin,
Kuyruğu kopar sonsuz uzunlukta ipe bağlı bir nefesin,
Döne döne toprağa çağrılır rüzgar ile uçuşan ruhun,
artık eve çağrılır misali akşam vakti tüm selalar...
Annenin toprak kokan göğsüne uzanman için huzurla eskisi gibi,
Hatırlaman için belki,
bağırır göklerin penceresinden sokağa tüm anneler...


09.53 birkaç güvercin uçuyor geliyor yuvasına koşa koşa mavi göklerden dönüp...
Turuncu akşam güneşi bağırıyor anneleri gibi...
Ve eve çağırıyor düşler beni.

Hiç yorum yok: