20 Ekim 2025 Pazartesi

Fezada binlerce güneş yanıyor


Fezada binlerce güneş yanıyor tepemizdeki gecede ateşböcekleri gibi sevgilim.
Kainatın tozları uçuşuyor zamanı unutup silip yağmurlu ıslak yüzümüzden sonsuza.
Kalbimiz kavrulmuş biz bilmeden,
Kabuk çatlamış,inceden inceden...
Doğmuş bebek bir aşk kollarımıza,
Avuçlarını koklaya koklaya geçmişiz kendimizden...
Koparılmış çiçek yaprakları kokuyor katil ellerimizde hala,
Biliyorsun onları topraktan çalıyoruz hiç sormadan dinlemeden.
Fezada binlerce güneş yanıyor tepemizdeki gecede ateşböcekleri gibi sevgilim.
Kainatın tozları uçuşuyor zamanı unutup silip yağmurlu ıslak yüzümüzden sonsuza.
Ve sen bir gecenin gölgesini çekmişsin battaniye diye üzerine,
Almışsın incecik bir kapı aralığından iğne kadar ışığını uzakların yüzüne,
Yazmışsın bana tüm ortaçağın en güzel şiirlerini, mektuplarını.
Seviyor muyum diye sordun bana az önce,
Duymak istedin yeniden herhalde,
Geçmişim sevmekten,sevdadan,derinden ve kendimden,
Almışım avcuma ellerinin kokusunu,
Koklayıp yumuyorum gözlerimi tüm yarınlara,
Ellerinden örülü bir atkıyı kefenim sayıp örtüyorum kalbimi,
Anadan üryanım da,
Seni çıkartamıyorum asla ne tenimden üzerimden ne aklımın yamaçlarından.
Fezada binlerce güneş yanıyor tepemizdeki gecede ateşböcekleri gibi sevgilim.
Kainatın tozları uçuşuyor zamanı unutup silip yağmurlu ıslak yüzümüzden sonsuza.
Seni seviyorum,
Seni seviyorum,
Seni,
Seviyorum.. .


21.37 ve ok saplandı kurtulup elimden kendime...şiir kanadı yarada,mısralar kurudu yüzümde...

* tek güneşin kainatında yanan yüreğimden göklerin ateş kuyularına satırlar...külünü nefes diye içine çeken saatleri sabahın.ve öksürüyor tüm dünlerimiz sevgilim...

Belki cehennem uzak bir yıldızın ateşidir...


Hiç yorum yok: