Bir şairin kanıyım,
İçinden sıcacık durmadan yaşamaya akan.
Bir damda otuz güvercin ve ben,
Oturuyoruz tüm kötü yarınlara inat,
Tam da şu anın tadını toplayıp tadıyoruz nefeslerimizde.
Yüzümüzün tabağına düşen güneşi turuncu batan bir akşam ve yelin serin salatası kokuyor burnumuza gözlerimizden mis gibi.
Bir şairin kanıyım,
İçinden sıcacık durmadan yaşamaya akan.
Mısralar yüzüyor anılardan memleketim,kurşun kalemime...
Her zerresi titriyor kurşunun,
Her zerresi çilek açıyor yüzümde akla düşen gülüşünün.
Göklerim sessiz,
Çıt çıkmıyor mavilerimden beyazlarımdan,
Buz gibi bir dağım seherde,soğumuş kayadan yekpare,
O zaman gözlerimden durmadan akan bu yağmur da ne ey tanrım,
Bir şairin kanıyım,
İçinden sıcacık durmadan yaşamaya akan.
Damda oturan bir adam,
Bir baykuş şiir okuyor geceye karşı,
Ve gözlüğünü unutmuş okuyamıyor yazdıklarını.
Sadece şiirini okuyor kendinden göğe doğru,
Rüzgardan denize nazlı...
Bir şairin kanıyım,
İçinden sıcacık durmadan yaşamaya akan.
Kabrim bir kibritin ucunda belki,
Belki bir karanfilin kızıl saçlarında sonsuzluktaki evim...
08.03 z raporları anlatamaz sana yaşadıklarımızı sevgilim,biliyorum;ama yaşayanların gözlerinde zaman yolculuğudur her baktıkları satır,lütfen bunu unutmayalım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder