18 Aralık 2009 Cuma

ama o kadar güzeldi ki gülüşün ...


ama o kadar güzeldi ki gülüşün
kelepçeler çözüldü gözlerimden ,
düştü tüm yaşlar özgür ağlamaların mutluluğuyla ıslanıp...
gözden yağmurlar yüzümden kahkahalar uçuştu
dallardan çıplak bir soğuk , bakışlarımdan karlar kaçıştı...
ama o kadar güzeldi ki gülüşün
kelepçeler çözüldü gözlerimden ,
kalbimde bir sancı gülüştü
midemde bir heyecandı sevinç...
utanıp kaçtım gözlerime baktıgın tüm fotoğraflarından...
yinede saklanamadım...
yakalandım hep tüm geriye dönüşlere...
ama o kadar güzeldi ki gülüşün
kelepçeler çözüldü gözlerimden ,
hapisti dilim ağzımın prangasında
demir parmaklıkları sözlerim arkasında...
müebbet bir sessizlik kapladı kalbimi ,
durmadan konuşan dilimin ardında...
ama o kadar güzeldi ki gülüşün
kelepçeler çözüldü gözlerimden ,
eridi tüm buz düşlerim ...
çözüldü donmuş ellerim
süzüldü yaşlardan gözlerim
yüreğimin soğuk kutbunda mevsimler karıştı düşler sevişti durmadan
ve bütün sıcaklıklar tutuştu içimde bilmedigim bir yerlerde...
neye kızdığımı bilmeden kızgınım hep sana nedense ben...
ama o kadar güzeldi ki gülüşün
kelepçeler çözüldü gözlerimden ,
bakışlarımda yaşlar umutlarımdan maviler
eski fotoğraflarda renksiz gülümseyişler hep ağladı sana...
gitmemeye yemin ettiğim mezarların üzerine uzanıyorum gözyaşlarım ile şimdi...
ve çiçekler bırakıyorum tüm eski güzel günlere...

Hiç yorum yok: