17 Ağustos 2012 Cuma

umman bakışlar coğrafyasında...



umman bakışlarının coğrafyasında,
tenimi yakıyordu dudaklarının arasında ısırdığın o kan kızıl güneş...
susuz bir cehennemin tamda ortasında,
sen ne zaman bir gülümseyişi asıp öldürsen dudaklarında,
ben o gülüşün kefenini dokuyordum ipek düşten eğirdiğim dualarımda...
belliydi kızmıştın,
ve ben bir çivi daha kırdım kanayan avuçlarımda...

*önünü iliklemeden tenime değen her yarın,kendi dününün çingenesiydi acılarımda...
ve çarmağa gerilen gündüz düşlerimdi her susuşum tanrı huzurunda...

-duydumki kızmışsın...


duydumki kızmışsın,
usul usul narince okşayıp topladığın tüm çiçekleri savurmuşsun havaya,
tomurcukların,çiçeklerin,taç yaprakların yağmur damlaları arasında,
sırılsıklam bir prensese dönüşmüşsün yine masalında...
külkedisine küfrü'nü sulamışsın camdan saksısında...
duydumki kızmışsın,
beklediğin mektupların postacısını vurmuş sanki gecede yıldızlar.
geceyi kırbaçlamışsın dudaklarında,
kurşun,yarası misali kanamış ay teninde...
güneş kavrulmuş hırsından...
duydumki kızmışsın,
suyu tutuşturmuş düşlerin,düşünde çekiç çekiç dövdüklerin...
çeliğine yaşasın diye kan vermişsin,can bulsun kırılmaz umutlar diye
duydumki kızmışsın,
tenine yatırıp beni yağmurunun altında,
zamansız doğan bir çelik gibi çatlatıp kırmışsın...

*oysa ben,düşünü düşlerimle suladım...

etme,
gerekse şayet;
gözlerimi sağalım seninle keder ağacımı sallayıp,
ve dudaklarını ıslatsın göğünü kıskanan tüm yaşlarım...
sonra azalsın çiseleyen damlalarıyla tüm kızgınlığın usulca,
ıslak toprak kokulu dudaklarında...
gülüşünü budasın parmak uçlarım yüzünde dolaşırken...
yıkılsın gururun demir duvarları sallaya sallaya yerde can toprağı,
ve dudaklarının sedef kapısından ben mısralarını okşayayım...
tüm şiirler ağlasın...

* umman bakışlarının coğrafyasında,
kayboluyordum yanan kumlarına mecnunmuşcasına...
tenimi yakıyordu dudaklarının arasında ısırdığın o kan kızıl güneş...
susuz bir cehennemin tamda ortasında,
sen ne zaman bir gülümseyişi asıp öldürsen dudaklarında,
tenimi kavuran tuz dahi yanıp ağlıyordu...


04.01 gecenin,çatlak bardağından sızan ılık düşleri...

Hiç yorum yok: