28 Nisan 2010 Çarşamba

adı : EN EV O ...


bir oyun yazmaya başladım bu gece...

adı : EN EV O ...
KONU : aşk...
SÜRESİ : belli belirsiz saatler boyu uzunmuşcasına rüyalar gibi saniyelerce kısacık...
OYUNCULAR : oyun oynamayı beceremeyen iki insan ve aynadaki suretleri...
PERDESİ:perdesi yok, boğaza bakan denize keder bakışlı, açık sözlü sahil evlerinin pencereleri gibi perdesiz...
TEMASI: e şıkkı hiçbiri şıkkını işaretleyen sarhoş bir soru cevapsız,cevabı sorusundan kaçan,bulunamayan...
BAŞI: sonuna saklı...
SONU: başı bağlı bakışlarda başına bağlı...
GİRİŞ: bacadan...
GELİŞME: gelişmeden hep çocuk kalan...
SONUÇ: her SON bir UÇ demek zaten dedirten...

oyunun başında bir sokak duvarında EN EV O yazısında başlar herşey...ev, tüm korkulardan karanlıklardan soğuklardan dışarıdan kaçmaksa bir beton sıcaklığa yada esarete eğer ve huzur demekse EN EV O işte dedirten sevda sözlerinde herşeye değen...beton duvarlar esaretinde o evde kendine bir odayı kabir saydıran ,korkuyla kucağına dualarla uzanılan...alevsiz tende yangınlarca boğulan hisler ile küçük bir çocuk gibi güneşsiz gecede sabahmışcasına uyanılan...

EN EV O dediğin kişiydi aşk belkide ,
oyunun sonunda aynı duvarda s ENi s EV iy O rum yazdıran...

Hiç yorum yok: